İyi niyet ; mana denizinden çıkan, gönül yağmurlarından bir damla olmaktır aslında.
O damla ki; O’ndan gelen ve gene O’na gidecek olan…

Her şeyin O olduğunu, ama hiçbir şeyinse O olmadığını, olamayacağını bilerek.

Hissetmektir, benlikten senlikten çıkıp yürekten dökülen o yağmur damlalarını…

İyi niyet; yüreklendirmek, cesaretlendirmektir kendini ve başkalarını…

Kan kusup kızılcık şerbeti içtiğiniz sıkıntılı anlarda dahi inanmaktır yaşanacak olan güzelliklere
ve inandırmaktır edilen dualara aklını, gönlünü ve ruhunu…

İyi niyet; mutluluktur gönlünüzde hissettiğiniz, acıya kedere rağmen yine de.
gülümsemeyi becerebildiğiniz ve Yaradan’dan gelip Yaradan’a giderken.

Çicek tohumları ekmenizdir geçtiğiniz tüm yollara minik gönül kırıntılarınızı bırakarak…
Çıkmaza düştüğünüzde, elinizde karamsarlıktan başka tutacak hiçbir şey kalmadığında,

Kafanız karışık, yüzünüz asık bilinmezliğin içinde kalakaldığınızda bir insan, gönülden çıkmış
bir çift söz çok şeyi değiştirebilir.

Bir başkası için ettiğiniz içten dualar, en ummadığınız anda en ummadığınız bir şekilde anahtar
olup size bilinmez bir kapıyı aralayabilir.

Kısacası iyi niyet bu dünyada sahip olduğumuz en kıymetli
hazinemizdir. İyi niyet ve dua gönül sadakasıdır.

Aptallığın değil bilakis gönül kevserinden taşan
ırmaktan içilen abdallığın emaresidir.