BABIALİ’NİN ÇAMURUNDA DEBELENEN ADAM. |
sesli ve görüntülü izle
Babıali’nin Çamurunda Debelenen Adamı duydunuz mu?
Sevgili dostlar,
Gazetecilik, namuslu insanların mesleğidir.
Hakikatin peşinde koşan, gerçeği eğip bükmeden yazan, halkın çıkarlarını savunanların işidir.
Ama bazıları için gazetecilik, yalnızca alıcısı olan yalanları pazarlamak, iftira atmak ve üç kuruşluk menfaat için kalem oynatmaktan ibarettir.
İşte ! tam olarak bu işi yapan bir isim.
Babıali’nin tozunu yuttuğunu söylüyor ama gerçekte çamuruna bulanmış, o bataklıkta debelenip duran biri.
Kalemini kim daha fazla para verirse ona kiralayan, doğruların değil, cebini dolduranların yanında saf tutan bir figür.
Profesyonel kıvraklıkta, istediğini yazıyor ve doğruymuş gibi sunuyor.
Alıcısı hazır, fiyattan bile pazarlığa girmiyor.
İftira atmak için bahaneye ihtiyacı yok, kendine bir hikâye uydurup satıyor.
YouTuber olmaya kalktı, eline yüzüne bulaştırdı.
Eskiden yazılarını okurdum ve içinde doğru düzgün anlamlı bir cümle bulmakta zorlanırdım.
Yine hiç değişmemiş.
Cahil bir adam.
kendisinin başarısı olmadığı için sözde kardeşlerinin başarısında gölge kalmış.
Tabi başarı denilirse.
Şimdi de gazetecilik maskesiyle piyasada dolaşıyor ama gerçekte bir haberci değil.
Bir manipülasyon dansözü.
Sultanbeyli’de 50 lira etmeyen bu adam.
Ataşehir’de kendini 500 liraya pazarlıyor.
Burada birilerine yaranmaya çalışıyor, kendini büyük gazeteci gibi gösteriyor ama gerçekte ucuz menfaat peşinde koşan bir figürden öteye geçemiyor.
Hatırlar mısınız, Battal İlgezdi’nin milletvekili olan eşi Gamze Akkuş İlgezdi bir kuaförde kavga edip olay çıkarmıştı.
Dönelim bakalım, Ataşehir’in sözde en iyi gazetecisi bitik bakiye bu konuda tek kelime yazmış mı?
Koca bir hiç.
Çünkü o, suya sabuna dokunmadan bir şeyler yazmama ustası.
Nedeni mi?
İpleri ilgezdinin elinde
Onuda yazmayayım kendisi anlatsın.
Kendi ağzıyla söylediği şu söz durumu özetliyor: “Kadın koskoca milletvekili, genel başkan yardımcısı, bir kuaförde öncelik isteyemez mi?
Bunun büyütülecek neyi var?
Ayrıca biz Ataşehir’de gazetecilik yapıyoruz, adamın karısına kızına laf söyleyemeyiz.”
İşte gazeteciliği bu.
Kendi menfaatine dokunan konulara gözlerini kapatan, ama siparişle saldırı yapacak bir şeyler bulduğunda dört koldan saldıran biri.
Torun sevmesi gereken bir adamı sahneye çıkarıp türkü söyletiyoruz.
Oysa onun ne gazeteciliğe ne de topluma verebileceği tek bir şey bile yok.
Ama unutmayın, yerel seçimler yaklaşınca bu adam yine piyasaya çıkacak, “Ben en iyi gazeteciyim” diye kendini pazarlayacak, millet de parayı bastırıp bu sahne dansözü sözde gazeteciye yatırım yapacak.
Onu ciddiye almak, değer vermek, fiyatını artırmaktan başka bir işe yaramaz.
Oturduğu okey masasında haber yapacak Millet de bunu alkışlayacak
YOK ÖYLE DAVA.
hem bir bağımsız gazeteci olarak hem de bu mesleğin bir ferdi üyesi olarak Gerçek gazetecilik mesleği onurlu insanların yapacağı şekilde bu tür sahte figürleri ifşa edeceğim.
her zaman gerçeği savunmaya devam edeceğim.
halkın doğru bilgiye ulaşmasını sağlacağım.
Nejmettin YILDIRIM
Çok güzel yazıyorsun ve söylüyorsun Necmettin bey kardeşim hemen hemen her gazeteci işe başladığı zaman hep böyle doğruları söyleyeceğini doğru yazacağını söyler ama sonrada ustalaştıkca bu böyle olmaz hemen geri dönüş yapar bunun örnekleri çoktur ama benim gözlemlediğim kadarıyla siz öyle bir gazeteci olmayacaksınız inşallah selamlarımı yolluyor