ny@betanc.net
ATAŞEHİR’DE SİYASET , GAZETECİ OYUNU
  • 0
  • 86
  • 14 Temmuz 2024 Pazar
  • 1 Star2 Stars3 Stars4 Stars5 Stars (No Ratings Yet)
    Loading...
  • +
  • -

izleyin ..
Evet Sevgili Dostlar

Gazeteci kimliğimle, kendi menfaati uğruna siyaset dizayn eden sözde gazetecileri sevmem.

Gazeteci, tarafsız gözlerle kendi fikirlerini söylerken, 90’lardaki para karşılığında hükümetleri yıkan gazeteci ve sanatçıların bu milleti ne hale getirdiğini biliyoruz.

Onlar ceplerini doldurdu, millet ise hep ezilen taraf oldu.

Bu sözde gazetecilerden biri de 28 Şubatçı Fatih Altaylı  bunlar gibi gazeteciler.

Ataşehir özelinde bir konuya değinmek istiyorum.

Bir gazeteci’nin yazdığı yazı çok vahim , ataşehirde siyaset diyazn etmeye çalışıp parti arasında bir o yana bir bu yana gül dağıtıyor.

Aslında ne yaptığını görüyorum.

AK Parti ataşehir ilçe içinde bir iç çekişme olduğuna dair iddialar atmış.

diğer partilerde olduğu gibi, AK Parti içinde de zaman zaman görülebilir.

Normaldir.

Partiler, akademik kurumlar değildir;

toplumun her kesiminden vatandaş, kendi görüşüne yakın partilerde siyaset yapmak ister.

Doğaldır.

Kavgalar olur ancak “kol kırılır yen içinde kalır.”

Sonuçta, bugün AK Parti ve diğer partilerde küskünler, dargınlar da olur.

Olacak ama su akar yolunu bulur der.

Liderler  ise bu kişiler arasında bir denge kurar; vizyon, iletişim, karar verme, motive etme, empati, sorun çözme, görev verme, örnek olma, esnek olma, bu da liderliğin özelliğidir.

Cumhurbaşkanı Erdoğan da bu liderlik vasfına sahip bir kişi.

Ataşehir özelinde Cumhurbaşkanının temsilcisi olarak Burak Çiftçi’yi ele alalım. Şahsen kendisini gençliğinden bugüne kadar çok iyi tanırım.

Düzgün bir kişiliği olduğu kadar, dürüst, saygılı, empati sahibi, sorumluluk sahibi, kendine güvenen, iyimser ve nazik bir kardeşimiz.

Gençliğinden tanıdığım için de diğer siyasetçiler gibi kibir hastalığına yakalanmamış ve toplumun genel kabul gördüğü bir kişidir.

Benim ona akıl verecek siyasi bir sahip değilim.

Şahsım olarak ben bir AK Partili değilim. Yıllardır da söylüyorum.

Recep Tayyip Erdoğan’ın kendisine gönül bağı olan biriyim

Yine hep söylediğim gibi AK Parti kapatılmalı tezini savunuyorum.

Çünkü benim görüşümle ters olan Özlem Zengin, Mehmet Şimşek, Taklacı İdris ve Nurettin Canikli gibi milletvekilleri ve bakanlar halktan kopuk bir siyaset nedeniyle ülkeye ve Erdoğan’a çok büyük  zarar vermiştir.

Evet Sevgili Dostlar

Gazeteci kimliğimle, kendi menfaati uğruna siyaset dizayn eden sözde gazetecileri sevmem.

Gazeteci, tarafsız gözlerle kendi fikirlerini söylerken, 90’lardaki para karşılığında hükümetleri yıkan gazeteci ve sanatçıların bu milleti ne hale getirdiğini biliyoruz.

Onlar ceplerini doldurdu, millet ise hep ezilen taraf oldu.

Bu sözde gazetecilerden biri de 28 Şubatçı Fatih Altaylı  bunlar gibi gazeteciler.

Ataşehir özelinde bir konuya değinmek istiyorum.

Bir gazeteci’nin yazdığı yazı çok vahim , ataşehirde siyaset diyazn etmeye çalışıp parti arasında bir o yana bir bu yana gül dağıtıyor.

Aslında ne yaptığını görüyorum.

AK Parti ataşehir ilçe içinde bir iç çekişme olduğuna dair iddialar atmış.

diğer partilerde olduğu gibi, AK Parti içinde de zaman zaman görülebilir.

Normaldir.

Partiler, akademik kurumlar değildir;

toplumun her kesiminden vatandaş, kendi görüşüne yakın partilerde siyaset yapmak ister.

Doğaldır.

Kavgalar olur ancak “kol kırılır yen içinde kalır.”

Sonuçta, bugün AK Parti ve diğer partilerde küskünler, dargınlar da olur.

Olacak ama su akar yolunu bulur der.

Liderler  ise bu kişiler arasında bir denge kurar; vizyon, iletişim, karar verme, motive etme, empati, sorun çözme, görev verme, örnek olma, esnek olma, bu da liderliğin özelliğidir.

Cumhurbaşkanı Erdoğan da bu liderlik vasfına sahip bir kişi.

Ataşehir özelinde Cumhurbaşkanının temsilcisi olarak Burak Çiftçi’yi ele alalım. Şahsen kendisini gençliğinden bugüne kadar çok iyi tanırım.

Düzgün bir kişiliği olduğu kadar, dürüst, saygılı, empati sahibi, sorumluluk sahibi, kendine güvenen, iyimser ve nazik bir kardeşimiz.

Gençliğinden tanıdığım için de diğer siyasetçiler gibi kibir hastalığına yakalanmamış ve toplumun genel kabul gördüğü bir kişidir.

Benim ona akıl verecek siyasi bir sahip değilim.

Şahsım olarak ben bir AK Partili değilim. Yıllardır da söylüyorum.

Recep Tayyip Erdoğan’ın kendisine gönül bağı olan biriyim

Yine hep söylediğim gibi AK Parti kapatılmalı tezini savunuyorum.

Çünkü benim görüşümle ters olan Özlem Zengin, Mehmet Şimşek, Taklacı İdris ve Nurettin Canikli gibi milletvekilleri ve bakanlar halktan kopuk bir siyaset nedeniyle ülkeye ve Erdoğan’a çok büyük  zarar vermiştir.

Erdoğan kendi ceketi ile yola çıkmalı da demiştim.

Ama her şey bu şekilde olmuyor. Kurumsal bir kimlik altında yürüyor.

Maalesef işte o zaman kurumlar içinde malesef bu gibi küçük anlaşmazlıklar oluyor.

Gelelim tekrar konumuza: Evet, Ataşehir AK Parti teşkilatı içinde bir  liderlik kavgası olabilir.

Ama bu durum, halkın gözü önünde siyaset dizayn etmeye çalışan ve Ataşehir’de AK Parti’ye, Cumhurbaşkanına zarar verecek şekilde siyaset dizayn etmeye çalışan bir gazetecinin isim vererek insanları teşir ederek kin , nifak, küstürmesi hoş değil.

Unutmamak lazım ki, siyasette kendi içinde düşman değil, dostlar yola çıkılır.

Ben şahsen Burak Çiftçi’nin liderlik ve halka dokunuşuyla Ataşehir’de farklılık yarattığına inanıyorum.

En azından halkın içinden biri.

Tabi İnananlarla yola çıkmak her zaman kazandırır.

Burak Çiftçi liderliği ile Ataşehir özelinde de AK Parti ve Erdoğan’a gönül vermiş küskünlere gönül kapısını açarak daha güçlü olacaktır.

Fıtratı gereği Burak çİftçi’nin böyle bir kişi olduğunu biliyor.

Amaç millete hizmet ise, herkese bu kapıda yer vereceğine inanıyorum.

Özellikle bu dönem Mevlana siyaseti izlemelidir; her şeyi unutup küskünlük, düşmanlık, kavgayı bırakıp bu kapıda herkes millete hizmet için yer almalıdır.

Diğer taraftan herkes lider olamaz.

Liderlik vasıfta herkesde bulunmaz.

ama o liderin yol arkadaşı olur. Dostu olur.

Parti içinde yarışlar olmalı, ama bu  kalbi kör edecek kadar İftira ve hadsiz sözlerle

haddi aşmamalıdır.

Unutmadan hep söylemek istemişimdir. Bırakın artık şu memeleketçiliği. Siyaset yapan insan topluma bir şey katıyor mu buna bakın kapasite, kapabilite , vizyona bakın.

Eğer

Davanın asıl amacı, millete hizmetse

herkese her olmalı.

Sözde kendini siyaset dizany ederek şahsi menfaatleri ile bir gazetecinin yaptığı, olsa olsa bu partiye , topluma  nifak olur.

Bu da topluma  fayda sağlamaz.

sürçü lisan ettiysek affola.

Kalın sağlıcakla …

 

 

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • YENİ
  • YORUM