Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu: Kıbrıs etrafında 2 gemiyle sondaja başlıyoruz.

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu: Kıbrıs etrafında 2 gemiyle sondaja başlıyoruz.

AYDIN

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Aydın’da, Ticaret Odası, Sanayi Odası, Ticaret Borsası ve Esnaf Odaları üyelerinin katılımıyla gerçekleştirilen iş dünyası toplantısında konuştu.

Çavuşoğlu, çocukluğunda Aydın’ın Kuşadası ve Didim ilçelerinin Türkiye’nin en gözde turizm merkezlerinden biri olduğunu ancak bugün istedikleri seviyede olmadığını söyledi. Aydın ve Kuşadası’nın eski hüviyetine kavuşacağına inandığını kaydeden Çavuşoğlu, “Biz de elimizden gelen desteği vereceğiz.” diye konuştu.

Dünyanın “garip bir süreçten geçtiğini” vurgulayan Çavuşoğlu, bir taraftan ABD başta olmak üzere tek kutuplu politikalar izleyen ülkeler olduğunu, diğer taraftan ticari savaşlar, nükleer silahlarla ilgili gerginliklerin arttığını belirtti.

Çavuşoğlu, terörün sadece kendi bölgelerinde değil dünyada had safhaya çıktığına işaret ederek şöyle konuştu:

“Diğer taraftan da dünyanın önünde çok önemli fırsatlar var. Teknoloji değişiyor, bilim gelişiyor. Ekonomideki yeni sektörler, yeni fırsatlar sunuyor, ekonominin gücü nereden nereye kayıyor.. Afrika uyanıyor, Asya dünya ekonomisinde giderek ağırlığını artırmaya başlıyor. Biz de Türkiye olarak tüm bu gelişmeleri yakından takip ederek dış politikalarımızı belirliyoruz. Çıkarımız nerede, iş adamlarımıza nerede fırsat yaratabiliriz? Hangi ülke ile vizeleri kaldırmamız lazım, hangi ülkeye daha fazla mal satabiliriz, serbest ticaret anlaşmasını nasıl imzalayabiliriz.”

Çok yönlü dış politika
Türkiye’nin bir çok alanda dünya çapında bir marka olduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu coğrafyada yaşıyorsanız çok yönlü bir dış politika izlemeniz lazım batıymış, doğuymuş, kuzeymiş, güneymiş bunların arasından birisini tercih etme lüksümüz yok. Bazen Batılılar diyor ki, ‘Sizde eksen kayması mı var.’ Ne demek o. ‘Yani İslam dünyasına biraz ağırlık verdiniz de bir de Türk Konseyi kurdunuz. Türk Dünyasına, Orta Asya’ya mı ağırlık veriyorsunuz? Afrika’da bu kadar büyükelçiliği neden açtınız?’ Onlara şu soruyu soruyum: ‘O bölgede sen var mısın, e varsın. Sen gidince sende eksen kayması olmuyor da ben gidince niye eksen kayması oluyor? Esasen bu şu yaklaşımın bir yansımasıdır, ‘Türkiye, Avrupa Birliği’nin kapısında dursun ne geri gitsin ne de içeri girsin, orada dursun, bizim kontrolümüz altında dursun.’ Bizim her yerde var olmamız lazım. Bugünkü potansiyelimiz de bunu bize söylüyor. Gelecek hedeflerimize ulaşmamız için de bunu yapmamız gerekiyor.”

Girişimci ve insani dış politika
Çavuşoğlu, dış politikayı uygularken ilkeli, özgün, aktif olunması gerektiğini dile getirerek, dış politikada çeşitlilik ve üretkenliğe inandıklarını, diyaloğa ve uzlaşmaya açık olunması gerektiğini ifade etti.

Yeri geldiği zaman dik durmasının başarılması gerektiğine dikkati çeken Bakan Çavuşoğlu, şöyle konuştu:

“Bugün, hamdolsun Türkiye diklenmeden, dik durmayı başaran bir ülkedir, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde. Biz tüm bu konuları içeren dış politikamızı şöyle tanımlıyoruz: Girişimci ve insani dış politika. Sadece kendi menfaatiniz için her yere giderseniz, kalıcı olmazsınız ama insani yardımlarınızla, kalkınma yardımlarınızla giderseniz en az gelişmiş ülkelerin haklarını savunursanız, mazlum ve mağdurların haklarını savunabilirseniz, onlara yardım elinizi ulaştırabilirseniz, o zaman itibarınız daha da fazla olur.”

“Türkiye hem sert hem yumuşak gücünü gösterdi”
Çavuşoğlu, Türkiye olarak sahada ve masada hem sert hem yumuşak gücünü gösterdiğini, TİKA, Kızılay AFAD, Maarif Vakfı, Yunus Emre Türk Kültür Merkezleri ve THY’nin dünya genelinde yürüttüğü çalışmaların yumuşak güce örnek olduğunu belirtti.

Bu faaliyetlerle hem FETÖ’yü bertaraf ettiklerini, hem de ülkenin itibarını artırdıklarını dile getiren Çavuşoğlu, dış politikada stratejik hareket ettiklerinin altını çizdi.

AB ile ilişkilerde de stratejik davrandıklarına dikkati çeken Çavuşoğlu, şöyle devam etti:

“Müzakerelerle ilgili yeni fasıl açılmasa da Gümrük Birliği’nin güncellenmesi iki tarafın da yararınadır. Ticaretimizin artması için vize serbestisi, Schengen ülkelerine vatandaşlarımızın vizesiz seyahat edebilmesi için geri kalan 6 kriteri de tamamlamak, karşılamak ve vatandaşımızın bu anlamda da önüne açmak bizim için de faydalı, esasen Avrupa içinde faydalı.

Göç mutabakatını zorluklara rağmen devam ettirmek her iki tarafın da yararınadır. Bizim de yaptığımız ilişkilerimizde daha pozitif bir ortam yaratarak, gerginlikleri azaltmak, adım atamayacağımız konuları parantez içine almak, çalışabileceğimiz alanlarda ilerlemek. Ama haksızlıklar olduğu zaman, çifte standartlar olduğu zaman da yüzlerine söylemek lazım. Bunu da söylüyoruz.”

“Kıbrıs milli davadır”
Avrupa Parlamentosu ve Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi içinde bölücü terör örgütlerini destekleyenlerin bulunduğunu ifade eden Çavuşoğlu, Avrupa Parlamentosu seçimlerinin bu tabloyu daha olumsuz noktaya götüreceğini, merkezdeki siyasilerde de bu endişenin bulunduğunu aktardı.

“Kıbrıs bizim için hem stratejik bir hedeftir, hem milli bir davadır.” diyen Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Aynı şekilde Ege ve Doğu Akdeniz, Kıbrıs etrafındaki hidrokarbon zenginlikleri bizim için stratejik hedeftir, milli konulardır. Hiçbir zaman Kıbrıs Türk halkının ve Türkiye’nin haklarını çiğnetmedik, bundan sonra da çiğnetmeyiz. Önümüzdeki günlerde Kıbrıs etrafında iki gemiyle sondaja başlıyoruz. Eskiden Barbaros Hayrettin Paşa sismik araştırmalar yapıyordu. Şimdi bir platformumuz var. Alanya bölgesinde mart ayına kadar sondaj yapıyor. O bittikten sonra Kıbrıs’a gidecek. Yeni platformumuz da bugünlerde geldi geliyor. Karadeniz’e gidecekti, onu da oraya kaydırıyoruz ki o bölgede bizsiz bir şey yapılamayacağını o bölgeye uzaklardan gelenler de onların şirketleri de görsün. Akdeniz’de Türkiyesiz hiçbir şey yapılamaz, buna müsaade etmeyiz.”

Rusya ile ilişkiler
Rusya ile ilişkilerin geliştirilmesinin de Türkiye’nin yararına olduğunu dile getiren Çavuşoğlu, Batılıların bir NATO ülkesi olarak Rusya ile ilişki kurulmasını eleştirse de o NATO üyesi ülkelerin çoğunun Rusya ile daha iyi ilişkiler içinde olduğuna işaret etti.

Mevlüt Çavuşoğlu, şunları kaydetti:

“Biz bugün gaz ihtiyacımızın yüzde 50’sini Rusya’dan alıyoruz. Avrupa ülkelerinin bazıları yüzde 80, 90’ını alıyor. Son zamanlarda Trump’ın Almanya’ya yüklenmesinin sebebi de bu. Sen alırken iyi, ben stratejik ilişki kurduğum zaman ya da Türk Akımı inşa ettiğim zaman problem çıkıyor. Neden, hep çifte standart anlayışından kaynaklanıyor. Bu bölgede, bu coğrafya yaşıyorsa kriz yönetimini çok iyi başarmanız lazım. Biz Türkiye olarak bugün kriz yönetiminde dünyada en önemli aktörüz. Yanı başımızdaki Suriye’de biz olmasaydık hala günde binlerce insan ölmeye devam ediyordu. Ama yaptığımız hamlelerle Halep’ten bu yana, Astana süreciyle, Soçi süreciyle, anayasa komisyonuyla, İdlib anlaşmasıyla ve diğer hamlelerimizle biz bugün Suriye konusunda en iyi ülke haline geldik. İlkeli tutumumuzla, hiçbir gizli ajandası olmayan bir ülke olarak bugün söylediğimiz her şey gerçekleri söylüyoruz. Yerini buluyor. Ve Türkiye en önemli aktör.”

Sosyal Medyada Paylaşın:

BİRDE BUNLARA BAKIN

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?