SÖZÜM TAVANA DEĞİL,TABANA |
Hani Bazı Arkadaşlar vardı.
Mahallemizin muhafazakarı mütedeyyin kesimiydi.
Hatırlarsınız; onları Yeri gelir bir hayır işinde, yeri gelir ellerinde Bayrak en önde görürdük.
Onları Hatırladınız mı sakalları vardı.
Bir kısmı Zıpkın gibi delikanlıydı.
Mahallenin abisi ve hamisi olur, aklı selim, gönlü Selim insanlardı .
Şimdi onların bir kısmı hala aynı yerde.
Aynı mahallede, aynı işleri yapmaya devam ediyorlar.
Ne yalan söyleyelim en güvendiğimiz, en değer verdiğimiz arkadaşlardı.
Sonra ne oldu ?
Çok rüzgârlar esti ,çok işler değişti .
Köprülerin altından akan sular ,bazı şeyleri değiştirdi .
Bir zamanların milli görüşleri ile değerli abiler ,sözüne güvenilir samimi insanlar çok değişti.
Yine hatırlarım; başka arkadaşlar da vardı.
Hoş Onlar bizim mahalleden değildi.
Ama yine de yabancı da sayılmazlardı, o bizim mahalleden olmayanlar var ya.
Bizim biraz önce anlattığımız milli görüşü abilere demediklerini bırakmazlardı.
Yapmadıkları eziyet yoktur.
Onların kızlarını başörtülü diye okullara almazlardı.
Mesela çocukları namaz kılıyor, Camiye gidiyor diye gerici diye aşağılanırdı.
Diğer mahallede tarafından ,Hani bilen bilir, bilmeyenler için hatırlatıyorum .
Diğerleri bizim bu milli görüşçü abileri ellerinden gelse, bir kaşık suda boğmak için sabah akşam çabalarlardı.
Bir milli görüşçü abilerin en büyük hayaliydi .
Ayasofya’nın açılması zincirlerin kırılması.
Taksim’e Cami yapmak için canların ortaya koyarlardı.
Başörtüsü sadece üniversitelerde değil.
Devlet dairelerinde, adliyelerde hastanelerde ve kamusal tüm alanlarda Özgür olsun diye mücadele ederdi .
Zira Onların tek derdi Allah Rızasıydı..
Erbakan Hocanın deyimi ile ne yaptılarsa Allah rızası için yaptılar.
Biz de buna şahidiz.. onların çok büyük bir kısmı menfaat gözetmedi ,karşılık beklemedi ,çıkarlarını davalarının önüne koymazdı.
Onlar hayatlarını büyük bir davaya adadı.
Bu davanın büyüklüğü 20 yıl, 30 yılda Tarif edilemez.
Derinlere doğru indikçe kökü Fatih Sultan Mehmet’e ,Ertuğrul Gazi’ye kadar dayanan, gücünü fikrini özünü Mekke’den Medine’den alan Kudüs’e nefes bulan bir davaydı onlarınki..
Dedim ya İşler çok değişti .
Şimdi o arkadaşlarının yerini alan bir kısmı da eskilerden kalan bazı arkadaşlar nedendir bilinmez çok değiştiler hem de çok.
Arkadaş edindikleri , suyunu içtikleri ile huy değiştiler değerlerimize açıktan hakaretlere göz kapatıyorlar
Alın İşte! İslami değereler hakarete ,Osmanlıya hakarete ,Sultan Vahîdeddine hakaretlere susuyorlar .
meşrebi genişlemiş misali altılı masanın ayaklarında oturuyorlar .
Çok değil 7-8 ay sonra bir seçim var.
Bu ülkede bu arkadaşlar var ya ; bu yeni arkadaşlar bize geleceklermiş ,kapımızı çalacaklarmış.
Bizim desteğimizi isteyeceklermiş, bizden oy talep edeceklermiş .
kimin için biliyor musunuz ?
Yıllarca mücadele ettikleri bir zihniyet için yıllarca kendilerine kan kusturan liderlerini alaya alarak Hatta hırsızlıkla , hatta ve hatta uyuşturucu kaçaklığı ya suçlayan bir zihniyete destek isteyeceklermiş.
Kendilerinin de içerisinde bulunduğu bir masa Türkiye’yi kurtaracak, her şeyi eskisi gibi yapacakmış.
Yine bunlar eskisi gibi baskılara maruz kalmak, aşağılanmak istiyorlarmış.
Yine başörtüsüyle okumak isteyen Hanım kızlar üniversite kapılarında sürünsün diye çalışma yapacaklarmış.
Bunlar Türkiye’nin eski haline özlemişler .
Hani şu 28 Şubat dönemini ,hani 1980’ler Türkiye’si darbeyi özlemişler.
Adnan Menderes’in asıldığı günler var ya o günleri özlemiş.
Katiline aşık olan maktul misali akıl tutulması olmuş.
Geçenlerde bir tanesi ile kısa bir sohbette konuşmuştum.
Ne yapıyorsunuz ? olur mu bu iş diye .
” Yaptığımız bir şey yok, Biz Haktan doğrudan adaletten yanayız” dedi
Onlara göre başörtüsü kamusal alana girmeseymiş de olurmuş .
Çünkü ülke kötüye gidiyormuş.
Cumhurbaşkanının ya da bir milletvekilinin eşi başörtülü olmasaymış da
Bütün bunlar olmasaymış daha iyiymiş.
Vah vah ki ,Ne vah..
Ne Hallere gelmişiz.
Hele bir görün; sözde yılların milli görüşçüleri yarın gelecekler, bizden bu zihniyet ve bu bakış açısına sahip birileri bizden oy isteyecek.
Çok üzülüyorum..
İnsan; Erbakan hocanın ömrünü feda ettiği davası kimlerin eline kalmış diyesim geliyor .
Ama yine de Umudumu yitirmek istemiyorum.
Bir yerde tekrar buluşuruz diye düşünüyorum.
Tekrar Bu arkadaşlar davalarına dönerler , özlerine sahip çıkarlar diye umut ediyorum.
Ümidini kaybetmek istemiyorum .
Şu anki durum , ya hırslarından ya da heva, heveslerinden kaynaklanıyor olsa gerek.
Bu arkadaşlar olayı yanlış anlamış olamazlar, en azından olmamalılar.
Bir kaç küçük ihale, birkaç küçük iş uğruna koskoca bir davayı unutmuş olamazlar.
Yani şu anda bulundukları ittifak gereği aldıkları birkaç küçük dünyalık , onları büyük davalarından vazgeçirmiş olamaz.
Ama diyorum ya bir kaç ay sonra kapımıza gelecekler oy isteyeceklermiş.
Yapmayın En azından kapımıza gelmeyin..
Gönlümüzdeki anılarımızdaki, hayallerimizdeki aklımızın en ince detayındaki beynimizin en kılcal damarındaki milli görüş resmini bozmayın.
Bunu yapmaya hakkınız yok.
Tamam Bazı şeyler yolunda gitmiyor.
Tamam, bazı işler Bizim de isteğimize uygun değil.
Ancak sizin bu yaptığınız bizim mahallenin ufkuna bile sığmaz.
Geçmişimizde böyle bir şey yok olmadı .
İstediğiniz kadar okuyun araştırın böyle bir şey Fatih döneminde olmadı .
Böyle bir şey Ertuğrul Gazi döneminde olmadı .
Böyle bir şey Kudüs’te yaşanmadı .
Böyle bir şey Mekke’nin Medine’nin Asrı Saadet döneminde görülmedi.
Siz bunları benden daha iyi bilirsiniz .
Sevgili milli görüşçü abiler sevgili Saadet partililer anlatın desem saatlerce anlatırsınız .
Bilgi dağarcığınızın ne kadar kuvvetli olduğunu çok iyi biliyorum üzmeyin bizi.
Gelmeyin Bize Gelmeyin..
Öyle hatırlayalım ,Eskide Kalsın Güzel Günlerin izi..
sürç-i lisan ettiysek affola
kalın sağlıcakla .
.
Duygularımıza, fikirlerimize ve siyasi hissiyatımıza tercüman olmuşsunuz, çok teşekkür ederiz, sıhhat afiyet ve huzur içinde hayırlı çalışmalar diliyorum. Kolay gelsin.
tebrik ederim