• DOLAR
  • EURO
  • ALTIN
  • BIST
Nejmettin YILDIRIM
Nejmettin  YILDIRIM
aninda@atasehirdenhaber.com
Savcıyı Öldüren Mustafa Can Gül’ün İfadesi ve Ardından Gelen Sorular
  • 0
  • 36
  • 04 Eylül 2025 Perşembe
  • 1 Star2 Stars3 Stars4 Stars5 Stars (No Ratings Yet)
    Loading...
  • +
  • -

Ölen mi suçlu, öldüren mi? Derken şunu asla unutmamak gerekir: Şiddet hiçbir zaman, hiçbir gerekçeyle kabul edilemez. Cumhuriyet Savcısı Ercan Kayhan’ı öldüren Mustafa Can Gül, ifadesinde şunları dile getirmiştir: “Yeşil Oba Et Mangal isimli iş yerinde zaman zaman komi olarak çalışıyordum. Bu iş yerini Savcı Ercan Kayhan ile Bilal Bilgin ortak işletiyordu. Savcı, çalıştığım dönemde […]

Ölen mi suçlu, öldüren mi?

Derken şunu asla unutmamak gerekir: Şiddet hiçbir zaman, hiçbir gerekçeyle kabul edilemez.

Cumhuriyet Savcısı Ercan Kayhan’ı öldüren Mustafa Can Gül, ifadesinde şunları dile getirmiştir:

Yeşil Oba Et Mangal isimli iş yerinde zaman zaman komi olarak çalışıyordum.

Bu iş yerini Savcı Ercan Kayhan ile Bilal Bilgin ortak işletiyordu.
Savcı, çalıştığım dönemde beni defalarca dövdü. Hatta bir gün sevgilisi yanındayken bana silah çekmişliği bile vardır.

Yaklaşık iki yıl önce paramı istediğimde, Savcı bana borcumun tamamını ödemedi.
Aramızda tartışma çıktı ve beni işten kovdu.
O günden sonra birçok kez gidip kalan alacağımı istedim ama beni her seferinde yanından kovdu.
Kalan paramı yaklaşık 150 bin lira olarak biliyorum.”

Bu ifadede geçen tüm iddialar, zanlıya aittir.

Türkiye’de adalet sistemine olan güvenin ne kadar sarsıldığı, bu iddiaların kamuoyuna yansımasıyla bir kez daha görülmektedir.

Elbette namusuyla görev yapan, milletin hakkını koruyan savcılarımız başımızın tacıdır.

Ancak bir cumhuriyet savcısı hakkında “işletme ortaklığı, borç-alacak kavgası, şiddet ve silah çekme” gibi iddialar konuşuluyorsa, burada ciddi bir sistem sorunu olduğu düşünülmelidir.

Artık yüksek sesle sorulmalı:

Savcıların ve hâkimlerin ticari işlere, özellikle de tartışmalı ilişkilere karışması neden denetlenmiyor?

Devleti temsil eden makamların illegal işlerde olup olmadığı neden araştırılmıyor?

Toplumda sıkça duyulan bu söylentiler neden kulak ardı ediliyor?

 


Türkiye’de hukuk, sadece yasalarla değil, adaleti temsil eden kişilerin güvenilirliğiyle ayakta durur.

Cinayetin hiçbir savunulacak tarafı yoktur. İnsan canına kıymak, hangi gerekçeyle olursa olsun affedilemez.

Ancak Mustafa Can Gül’ün ifadesi, dikkat çeken başka bir noktayı gözler önüne sermektedir:

Adaletin duvar gibi önünde durduğu bir yurttaş profili.

Alacağını isteyemeyen, şikâyetini dile getiremeyen, karşısında devletin savcısı olduğu için susturulduğunu iddia eden bir genç…
Ve sonunda bu çaresizlik, toplumsal vicdanı sarsan bir cinayete dönüşüyor.

Asıl sorulması gereken şudur:

Eğer bir vatandaş, hakkını arayamayacak kadar korkutulmuş ya da susturulmuşsa, adaletin varlığından söz edilebilir mi?

Devletin savcıları, hâkimleri denetimden muaf mı?

Bu duvar neden var ve kim için yükseliyor?

Bugün yaşananlar, tek bir olay değildir.

Toplumda sıkça konuşulan “savcıların, hâkimlerin illegal işler içinde olduğu” söylentileri artık sadece fısıltı olmaktan çıkmıştır.

Eğer devlet bu iddiaları ciddiyetle araştırmazsa, adalet sistemine olan güven tamamen çöker.

Cinayet kabul edilemez.
Ama bu cinayete giden yolun taşlarını kimler döşedi, işte asıl mesele burada…

Analiz Nejmettin YILDIRIM

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • YENİ
  • YORUM