Sistematik bir oyun  var.

Çok iyi kurgulanmış , oyuncular bile senaryonun farkında değil.

Oylar çalınıyor (kaydırılmış), olmayan  sonuçlar ilan ediliyor ; Apar topar bir Anıtkabir ziyareti , derken yavaş yavaş bir mağdur ortaya çıkıyor .

Yazan iyi yazmış oynayan iyi oynuyor , birde beceriksiz CHP ekibi olmasaydı.

Hiç bişeyden haberimiz olmayacaktı.

Sandıkta oy çalmayı abartıp, sıfırlama yapmasalardı .

Biz bu konuyu üç  ay sonra zor anlardık ve kimse  ikna olmazdı.

Bu açık hırsızlığa, oyları çalınanlara bile anlatamazdık durumu .

Fakat oyun bu kadar basit değil.

Çok ustaca tasarlanmış ve sahneleniyor ama  , bu kurgu CHP’yi aşar ; Onlar tecrübe ve birikimleri gereği  ancak figüran olacak kadar  işin içinde olabilirler.

Senarist başka , düğmeye basan başka yerden .

Bu kısmını toplumun anlaması biraz zaman alacak .

Detaylar ortaya çıktıkça şekillenecek mesele , şimdiden öngörü açıklamak   zamanlama açısından yanlış olur. İlerde gerçekleşecek olması  meseleyi kolay  anlaşabilir kılmıyor.

İki  seçenek var.

Birinci seçeneğe göre;

Tıkır, tıkır işleyen bir  sistem  içinde  çalışan bir İBB var.

Onu biraz  ışıklandırmak zor olmayacak ve  ‘’başarılı bir belediye başkanı’’ modeli oynatılacak kendisine . Kısacası Ekrem İMAMOĞLU İBB Başkanı olacak ve parlatılacak.

Sonrasında birazda konjonktür desteği ile yeni Cumhurbaşkanı adayımız hayırlı olsun demek için hiçbir engel yok onu senaryoya dahil edenler için.

ikinci durum ise;

Eğer seçimdeki şaibe çok net bir şekilde ortaya konulup sonuçlar değişir ve Ekrem Bey başkan olamaz ise ‘’ mağdur ‘’ rolü çok daha yakışacak güleryüzle , sempatik tavırlı gösterilmeye çalışılan çakma lider adayımıza .

Sanıyorum  daha çok bu yapılmak isteniyor ; zira bu modelde bir lider daha çok prim yapar .

‘’mağdur’’ durumuna düşen ılımlı ama kararlı bir siyasetçi profili toplumu cezb etmek için daha iyi bir yöntem olabilir.

Gelelim beka sorununa;

Seçimden önce  beka sorunu yok diyenler vardı ya, bu bir yerel seçim sadece Belediye  Başkanı seçiyoruz diyenler   ; onlar  konuyu tekrar değerlendirirseler aynı ifadeyi kullanmakta zorlanacaklardır. Meselenin bu kısmını daha çok tartışmak  zorunda kalacağız ama  şimdilik erken.

Ekrem İmamoğlu rolüne iyi hazırlanmış  usta bir aktör gibi açıklama ve Anıtkabir ziyareti ile başlayan süreçte tıpkı Venezuela’da kendi kendini “devlet başkanı” ilan eden muhalif Juan Guiado gibi davranıyor.

Tıpkı Venezuela’lı rol modeli gibi muhalif kesimleri ne pahasına olursa olsun tek çatı altına  çekme  görevi onda. 

Sanırım  işin bu kısmı ve devamı ”yapılacaklar listesi” olarak eline tutuşturulmuş. 

Beka meselesine  İMAMOĞLU üzerinde ufak bir girizgah yapıp  devamını sonraya bırakıyorum.

Son yıllarda ekonomik sıkıntıların artması , özellikle 27 haziran seçimlerinden sonra patlak veren kriz ile mengeneye sıkıştırılan Türk toplumu bu tür mühendislik hesapları bozar ama önce oyunu görmesi lazım. Olmaz ama eğer oyunu  göremezse , yaşadığımız ekonomik darboğazı mum’la ararız.

Çeyrek asra yaklaşan Ak Parti iktidarının en beğenmediğimiz uygulamalarını bile özler hale gelebiliriz.

Bırakın emeklilikte yaşa takılanları mevcut emeklilerin bile maaşı zora girer .

olmaz diyenler varsa, Ak parti öncesine , Ecevit’li yıllara  baksın ve hatırlasın .

Toplumsal olarak İnsan hak ve özgürlükler alanında  ne kadar  kazanımımız varsa  kaybetmek şöyle dursun yüz adım geri gideriz Allah muhafaza.

Bu konu daha çok konuşulur ama şimdilik kimse farkında değil. Toz bulutu ortadan kalkınca tablo biraz daha netleşecektir.