FERDİ TAYFUR’UN ARDINDAN: SAMİMİYET VE VEFA. |
“Sesli ve görüntülü olarak izleyebilirsiniz.”
Sevgili Dostlar.
Ferdi Tayfur artık aramızda değil.
Ne acıdır ki insanlar, öldükten sonra kıymete biner.
Siyasetçisinden halkına kadar herkes, bugün onun için toplanıyor.
Ancak bu izdihamı, sağlığı kötüye giderken, hastane köşelerinde neden yaşamadınız? Daha da ötesi, kendi babasının cenazesinde gözyaşı dökmeyecek olanlar, şimdi samimiyetsizce ağlıyorlar.
Ferdi Tayfur, elbette değerli bir sanatçıydı. Ama onu sevdiğini söyleyenlerin yüzlerinde, samimiyetsizlik açıkça görülüyordu.
Cenazede samimi bulduğum iki kişi vardı: Tuğçe ve annesi Necla Nazır.
Onlara, Ferdi Tayfur’un akrabaları tarafından yapılan mobingi görünce, Tayfur’un bu kişiler tarafından Tuğçe ve Necla’ya karşı doldurulduğunu anladım. Asıl sebebin de maddi çıkarlar olduğunu düşünüyorum.
Biz sanatçımızı, okuduğu eserlere hayranlığımızla yad edelim. Peygamber Efendimiz, “Bir Müslüman, bir Müslümanın ayıbını örterse, Allah da onun ayıbını örter” der. Biz de ayıpları gece gibi örtelim ve güzel şeyler yazalım.
Bugün, Türk müziğinin altın dönemlerinden bir yıldız daha kaydı: Ferdi Tayfur. O, sadece bir sanatçı değil, bir ekol, bir hayat rehberi ve milyonların duygularına tercüman olan bir sesti.
Onun ölümüyle yalnızca bir sanatçıyı değil, bir dönemi uğurluyoruz.
Ferdi Tayfur’un sesi, Anadolu’nun köylerinden büyük şehirlerin varoşlarına kadar herkesin kalbinde yankılandı.
Onun şarkıları, başlı başına birer roman gibiydi; aşkı, acıyı, yalnızlığı ve isyanı anlattı.
“Ben de özledim, çok özledim hem de…” derken hangi yürek titremedi? “Emmoğlu” derken kaç kişi kendi aile kavgalarını hatırlamadı?
Tayfur’un hayatı da şarkıları kadar dokunaklı ve samimiydi. Fakirlikle başlayan hayat hikâyesi, azimle, mücadeleyle ve yeteneğiyle Türkiye’nin en büyük starlarından biri olmasına uzandı.
Ancak şöhretin doruklarında bile alçakgönüllüğünden ve samimiyetinden ödün vermedi.
Onu dinlerken herkes kendinden bir parça buldu; çünkü o, halkın içinden biri, halkın sesi ve duygularının tercümanıydı.
Her nota, onun anlattığı bir aşkı, bir hayal kırıklığını veya bir umudu canlandırdı. O, benim müzik yolculuğumun mihenk taşı oldu.
Ferdi Tayfur’u anlatmak için kelimeler yetersiz. Çünkü onun bıraktığı izler yalnızca notalarda değil; anılarda, aşklarda, vedalarda ve en karanlık gecelerimizdeydi. O, her zaman bir kasetçalar uzaklığında yanımızdaydı.
Şimdi ise o sesi kaybettik. Ama şarkıları, anıları ve ruhumuzda bıraktığı derin izler hiç silinmeyecek. Ferdi Tayfur’un ölümü, hepimizin içindeki bir parçanın eksilmesi demek. Fakat biliyoruz ki onun mirası sonsuza kadar yaşayacak.
Huzur içinde yat, büyük usta. Biz seni hep özleyeceğiz.
Anınlarımın Sesi
Nejmettin Yıldırım