Gümüşhane’de Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması’na (FETÖ/PDY) ilişkin eski Gümüşhane-Bayburt Bölge Barosu Başkanı İsmail Taştan’ın “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçlamasıyla yargılandığı davanın ilk duruşması yapıldı.
Gümüşhane Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya, soruşturma kapsamında tutuklanan ve örgütle ilgili verdiği bilgiler doğrultusunda etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanarak adli kontrol şartıyla serbest bırakılan tutuksuz sanık Taştan ve avukatı Ali Haydar Dereli katıldı.
Duruşmada, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden savunma yapan Taştan, örgütle ilgili etkin pişmanlık hükümlerince daha önceden verdiği ifadeleri tekrar ettiğini söyledi.
Örgütle 2010 yılında çocuğunun eğitimi dolayısıyla tanıştığını belirten Taştan, “Kendimi bildim bileli Gümüşhane’deki bütün vakıfları ve dernekleri tanıyorum. Bu örgüt, etkili ve yetkili insan gördü mü peşini bırakmıyor. Ben de kurbanları oldum. Baro başkanı olduğum için tüm derneklere gidip geliyordum. FETÖ kuruluşlarına özellikle gitmedim. Örgüt üyesi olarak onlara yardımda bulunmadım. Siyasetle de uğraştığım için ekonomik ve siyasi nedenlerle bu yapıyla birlikte oldum.” dedi.
“Bu insanlarla birlikte olduğum için pişmanım”
Sadece FETÖ’ye değil, toplumdaki bütün cemaatlere yardım eden birisi olduğunu kaydeden Taştan, “Yapıya mensup kişiler Fetullah Gülen’i ‘Mehdi’ olarak görüyorlardı. Ben bunları kabul etmiyordum ama ses de çıkarmıyordum. Bu insanlarla birlikte olduğum için pişmanım.” ifadesini kullandı.
Taştan, örgütün himmet toplayabilmek için galeyana getiren bir sistemi olduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti:
“Ben himmet toplantılarına katılmadım, himmet de vermedim. Onlara kurban verdim, burs verdim ve gazeteye abone oldum. İnsanlardan himmet isterken ‘Avukatlar, savcılar, doktorlar veriyor.’ diyorlar. 5 bin lira himmet verilmişse 100 bin lira gibi gösterip ‘İnsanlar konuya daha duyarlı olsun.’ diye abartıyorlardı. Uzaktan ve yakından bir ‘merhaba’ diyenleri dahi toplumu etkilemek için kendilerinden gösteriyorlardı.”
Taştan, 17-25 Aralık sürecinin ardından yapıya mesafeli durduğunu ve eleştiriler yönettiğini savunarak, baro başkanı sıfatıyla 15 Temmuz darbe girişimi sırasında ilk tepki gösteren baro başkanının kendisi olduğunu iddia etti.
Darbe girişiminin ilk saatlerinden itibaren birçok kişiyle görüşerek darbeye karşı tavır aldığını öne süren Taştan, Afyon Baro Başkanı ile de görüşerek darbe karşıtı bildiri hazırladıklarını söyledi.
Taştan’ın savunmasının ardından mahkeme heyeti tanıkları dinledi.
Tanıklardan sonra söz alan sanık avukatı Dereli, müvekkilinin örgüte ilişkin bildiklerini samimiyetle anlattığını ve örgütün çökertilmesinde büyük katkıları olduğunu savunarak, müvekkilinin etkin pişmanlık hükümlerinden etkin şekilde faydalandırılarak adli kontrol şartının kaldırılmasını istedi.
Mahkeme heyeti, kısa aranın ardından dinlenmeyen tanıkların dinlemesine, Taştan’ın duruşmalardan vareste tutulmasına, imzaya ilişkin adli kontrol şartının kaldırılmasına ve yurt dışı yasağına ilişkin adli kontrol tedbirinin devamına hükmederek duruşmayı erteledi.