Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Genelkurmay Başkanlığı Karargahı’nda yaşanan eylemlere ilişkin, aralarında sözde yurtta sulh konseyi üyelerinin de yer aldığı 224 sanıklı davaya devam edildi. Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumu Yerleşkesi’ndeki mahkeme salonunda görülen duruşmada, tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile tarafların avukatları hazır bulunurken, duruşma salonu içerisinde Jandarma Özel Harekat ve jandarma komandolar özel tedbir aldı. Mahkeme Başkanı Oğuz Dik, dava kapsamında hükmün verileceğini açıklayarak sanıklardan son sözlerini sordu.
“HER ŞEY ÇOK GÜZEL OLACAK”
Konsey üyelerinden eski tuğamiral Ömer Faruk Harmancık, adil yargılama yapılmadığı iddiasında bulundu ve son söz söylemenin gereksiz olduğunu söyledi. Sanıklardan eski albay Özay Yılmaz, son sözlerinde, “Ben her şey güzel olacak demiyorum, her şey acayip güzel olacak diyorum.” şeklinde konuştu. 15 Temmuz’da Jandarma İstihbarat Okul Komutanı eski albay Murat Koçyiğit, “Darbeci değilim, örgüt üyesi değilim, yurtta sulh konseyi üyesi hiç değilim. Bu leke bana asla yakışmaz.” sözleriyle beraat talebinde bulundu.
KARAR 20 HAZİRAN’DA
15 Temmuz’da dönemin Genelkurmay Başkanı Akar’a darbeyi tebliğ ettiği, Akar’ın bunu kabul etmemesi üzerine Akıncı Üssü’ne götürülmesi emrini verdiği belirtilen eski tümgeneral Mehmet Dişli ise fitneye maruz kaldığını savundu.
Darbe girişiminde bulunmadığını ve yurtta sulh konseyi üyesi olmadığını iddia eden Dişli, “Ben ne FETÖ’cüyüm ne de darbeciyim. Evet muhafazakar bir ailede doğdum ama gözümü şanlı yuva Harbiye’de açtım. Ben müktesebatıma ihanet etmedim, etmem. Beraatımın önünde hiçbir engel olmadığını biliyorum.” sözlerinin ardından beraatini istedi. Diğer sanıkların da son sözlerinin alınmasının ardından Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Oğuz Dik, karar duruşmasının 20 Haziran’a bırakıldığını bildirdi.