Sevgili dostlar,

Bu hafta, AK Parti İlçe Başkanlığı için önemli bir seçim süreci var.

Gündem oldukça hareketli, partinin geleceğini şekillendirme yerelden genele gider o nedenle  yerel siyasetin dinamiklerini de etkileyecek gibi görünüyor.

Bu konuda detaylı bir analiz hazırladım, dinlemeniz veya okumanızı dilerim.

Ataşehir’de AK Parti teşkilatında işler ilginç bir döneme girdi.

İsmail Erdem’in milletvekili seçilmesinden sonra asaleten İlçe Başkanlığı görevine getirilen Burak Çiftçi, şimdiden teşkilatta adından söz ettirmeye başladı.

29 Aralık’taki kongre öncesinde akıllarda ise şu soru var: Çiftçi, gerçekten teşkilatın ihtiyaç duyduğu değişimin lideri olabilir mi?

Burak Çiftçi’nin en dikkat çeken yanı, halkla kurduğu samimi ilişki. Teşkilatçılıkta uzun süredir eksikliği hissedilen “halkla buluşma” meselesini yeniden gündeme taşıyor.

Şimdi şöyle bir düşünün: AK Parti tabanında yıllardır biriken bir küskünlük var.

Partiye gönül vermiş ama unutulmuş insanlar…

İşte bu insanlara, o eski coşkuyu hatırlatacak bir lider gerekiyor.

Çiftçi, tam da bu noktada devreye girebilir.

Ama mesele sadece bir slogan atmak değil. “Haydi bir daha” demek için, halkla yeniden bir bağ kurmanız lazım.

O bağın kurulması için Çiftçi’nin samimiyeti ve enerjisi şimdilik umut veriyor.

Teşkilatlar, aslında büyük bir aile gibidir.
Elbette kırgınlıklar, küskünlükler olacaktır.

Ama kırgınlıkları onarmak için birleştirici bir yaklaşıma ihtiyaç var.

Çiftçi’nin bu noktada teşkilat içinde hemşericilik gibi dar kalıplar varsa kırarak daha geniş bir birliktelik yaratması gerekiyor.

Öyle ya, yerel seçimler kapıda ve parti içindeki küskünlükler giderilmezse, Ataşehir gibi önemli bir bölgede başarı zor görünüyor.

Artık şunu herkes aklının bir köşesine yazmalı: Halktan uzaklaşan ve halka kibirle, tepeden bakan kaybeder.

AK Parti’nin 90’lı yıllarda kazandığı ilk belediyeler, Erbakan Hoca’nın halka dokunan belediyecilik anlayışının bir eseriydi.

O dönemki başarı, halkla kurulan güçlü bağlardan geldi.

Ancak rehavetin, dava ruhunu kaybetmenin bedelini çok acı bir şekilde gördük.

AK Parti’nin o dönemki örnek belediyecilik modeli terk edilince, belediyeler patır patır elden gitti.

Bugün ise geçmişte AK Parti’nin uyguladığı bu halk odaklı belediyeciliği, CHP’li belediyeler kopyalamaya başladı.

Ataşehir’de Onursal Adıgüzel bunun somut bir örneği. Halkla buluşmayı öne çıkarmaya çalışıyor.

Tam anlamıyla başarılı olmasa da “yağmasa da gürlüyor” diyebiliriz. AK Parti teşkilatının bu durumu görüp kendi özüne dönmesi gerekiyor.

Ataşehir’i Kazanmak İstiyorsanız…

Ataşehir’de başarılı olmak ve belediyeyi kazanmak mı istiyorsunuz? O zaman sıkılmadık el, çalınmadık kapı bırakmayacaksınız.

İnsanların derdiyle dertleşmek, onların sorunlarını samimi bir şekilde dinlemek ve ayrıştırmadan herkesi kucaklamak gerekiyor.

Parti teşkilatının bu basit ama etkili formülü hayata geçirmesi şart.

İnsanlara dokunmadan, onları anlamadan, seçim kazanmak artık mümkün değil.

Şimdi gelelim liderlik meselesine… Lider dediğin, bir yandan etrafındaki bilgi kirliliğine karşı dikkatli olacak, diğer yandan da herkesi kucaklayacak.

Burak Çiftçi, çevresindeki dedikodulara, sözde gazetecilere ve yanlış bilgilere karşı Abdulhamid Han’ın şüpheciliğini örnek almalı.

Ama bunu yaparken Yunus Emre’nin kucaklayıcılığını da elden bırakmamalı.

Çünkü teşkilat dediğiniz yapı, ancak herkesin ortak bir hedefe inanmasıyla güçlü olur.

Burada özellikle dikkat edilmesi gereken bir nokta var: Daha bir haber portalı dahi olmayan, Facebook’larda “gazetecilik” oynayan ve gazetecilikle şantajcılığı birbirine karıştıran sözde gazetecilere prim verilmemesi.

Bu tür kişiler, sadece bilgi kirliliği yaratmakla kalmıyor, teşkilatı birbirine düşürerek düşmanlıklar yaratıyor ve bölünmelere neden oluyor.

Liderliğin gereği, bu tür kirli oyunlara karşı durup, teşkilatın birliğini ve bütünlüğünü korumaktır. Çiftçi’nin bu konuda dikkatli olması, liderlik sınavının önemli bir parçası olacaktır.

Tüm bunların ötesinde, gözler 29 Aralık 2024’teki kongrede olacak. Ataşehir Zübeyde Hanım Öğretmenevi’nde gerçekleşecek kongre, sadece Burak Çiftçi için değil, teşkilat için de önemli bir sınav.
Çiftçi, bu kongrede yeniden seçilirse, sadece ilçe başkanı değil, teşkilatın kaybolan ruhunu yeniden canlandıracak bir lider olarak görülmek zorunda.

Bu yazıyı şöyle bağlamak istiyorum: Göreceğiz. Ancak burada şunu da unutmamak lazım; Cumhurbaşkanı’nın teveccühünü kazanmanın yanında, onun gibi halk tarafından sevilen bir lider olmak da gerekiyor.

İnşallah Burak Çiftçi, bunu da başaracaktır.

Yolumuz uzun, ama kararlılıkla ilerlersek başarıya ulaşmak mümkün. Bekleyip göreceğiz…

Analiz: Nejmettin yıldırım

Görüntüşlü ve sesli izle