ANALİZ : 101 YILLIK MİRAS VE ÇİZGİDEN SAPMA |
Ali Mahir Başarır, Cumhuriyet Halk Partisi’nin 101 yıllık köklü geçmişine ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün mirasına vurgu yaparak,
“Bu parti, Atatürk’ün kurduğu ve altı okun simgelediği ilkelerle yoluna devam eden bir partidir,” diyor.
Ancak soruyorum: Gerçekten Atatürk’ün bu partisine layık bir şekilde mi davranıyorsunuz?
Elbette ki hayır.
Atatürk, bu ülkeyi iç ve dış düşmanlara karşı savunarak kurdu.
Peki ya siz?
HDP ile ittifak kurarak bu çizgiden ne kadar uzaklaştığınızın farkında mısınız?
Atatürk’ün mirasına sahip çıkmak, yalnızca altı ok amblemi taşımakla değil, bu değerlere sadık kalmakla mümkündür.
Ancak siz, Atatürk’ün ilkelerine ve Cumhuriyet’in temel değerlerine ters düşen bu ortaklıklarla partinin özüne aykırı bir yol izliyorsunuz.
Devlet, terörle ilişkili üç belediyeye kayyum atayarak, terör örgütleriyle ilişkili kişilere karşı net bir tavır sergiledi.
Bu tür adımlar, hukuk devletinin kendini savunma refleksidir.
Eğer bir belediye kanunlara uygun çalışıyor ve halka hizmet ediyorsa, kimse gelip yönetimine el koymaz.
Ancak burada düşündürücü olan, CHP’nin HDP ile kurduğu ittifaktır.
Atatürk’ün kurduğu ve bağımsızlık mücadelesinin öncüsü olan CHP, bugün PKK’nın siyasi uzantısı olarak görülen HDP ile aynı masaya oturmuş durumda.
Bu, CHP’nin temel ilkelerine, tarihine ve kurucusunun ideallerine aykırı bir durumdur.
Kayyum atamaları doğru bir adım mı? Evet, devletin güvenliği ve milletin huzuru için gerekli bir adımdır.
Ancak mesele burada bitmiyor. Türkiye’de partilerin çıkarlar için ilkelerinden ödün vermesi, milletvekili “kiralayıp” siyaset yapması gibi etik sorunlar var.
Ülkenin geleceği için siyasetin ilkesiz ve menfaat odaklı çizgiden arınması gerekiyor. Halk, net duruşa sahip, vatan ve millet çıkarlarını her şeyin üzerinde tutan bir siyaset istiyor.
Devletin bayrağına, bütünlüğüne ve terörle mücadeleye sadakat göstermeyen hiçbir partinin veya vekilin siyasi alanda yer almaması gerektiğine inanıyorum.
Analiz : Nejmettin YILDIRIM
SESLİ VE GÖRÜNTÜLÜ İZLE