ADALETİN KEFESİ VE HAYAL KIRIKLIKLARIM |
Adalet bir terazidir deriz.
Ancak o terazinin bir kefesi sürekli boş. diğer kefesi ise vicdan ağırlığıyla çöküyorsa, bu nasıl bir terazidir?
İstanbul Adliyesi’nde tutuklanan gençlerin hikâyesine baktığımda, aklımda hep aynı soru dönüyor: “Hani, biz Filistin’in yanındaydık?
Ne oldu?”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşması sırasında “Gemiler Gazze’ye bomba taşıyor” diyen gençler.
sadece Filistin’e yapılan zulmü protesto ediyordu.
Ellerinde silah yoktu, yüzlerinde maske yoktu.
Tek silahları kelimeleriydi.
Şimdi bu gençler demir parmaklıklar ardında, toplumun vicdanı ise paramparça.
Filistin’e destek olmak, bu ülkede yıllardır iktidarın dilinden düşmeyen bir retorikti.
Her mitingde, her nutukta “Mazlumların yanındayız!” denirdi.
Ama şimdi bir avuç genç, sadece bu söylemi hatırlatmak istediği için suçlu ilan ediliyor.
Filistin için sokakta haykırmak suçsa, o zaman bu ülkenin vicdanı ne olacak?
Bir anne, adliye önünde gözyaşları içinde adaleti sorguluyor: “Kızım insanlığı savundu.
Bu mu Filistin’in yanında olmak?” Bu soru, sadece o annenin değil, hepimizin yüreğinde yankılanmalı.
Çünkü bir ülkenin adaleti, sadece mahkeme salonlarında değil, vicdanlarda da sınanır.
Bugün görüyorum ki, Cumhurbaşkanı Erdoğan bu milletin sesini duymaktan gitgide. uzaklaşıyor.
Belki de etrafındaki danışmanlar, halkın sesinin ona ulaşmasını engelliyor.
Bir millet mengeneye sıkıştığında, liderine yönelir.
Ama her zor anda milletin yanında olanlara karşı cephe alınmasını artık anlamıyorum.
Sayın Cumhurbaşkanım, hapse girdiğinizde “Zindandan Mehmed’e Mektup” şiirini okuduğunuz kasetle. aldığım maaşın yarısıyla sizi desteklemiştim.
kendinizi güçlü hissetmeniz için size inandım, sizinle aynı acıyı paylaştım.
Ama bugün şunu görüyorum: Bir insanı fazla sevmek, fazla inanmak, hayal kırıklıklarının en büyüğünü yaşatıyor.
Zamanın yelkovanı ve akrebiyle geçen yıllarıma acıdım.
Sizi desteklemek bizler için bir onurdu, ama onurun bedelini yine bizler, acılarla ödüyoruz.
En kötüsü de bu acıları, “bizden” dediklerimizden tattık.
Bugün bu gençlerin adalet arayışı, Gazze’deki mazlumların çığlığıdır. O çığlığı susturmak, tarafınızın sesini boğmaktır.
Bir lider, milletinin sesine sağır olursa, yolunu kaybeder.
Ve o lideri en çok sevenler, ona ilk doğru yolu hatırlatanlardır.
Bizim feryadımız budur.
Başkalarının aklı ile değil.
Kendi ferasetinizle.
Yine Hayal kırıklıklarımızın gölgesinde, adaleti yeniden hatırlamanız dileklerimle.
Analiz Nejmettin YILDIRIM
SESLİ VE GÖRÜNTÜLÜ İZLE