Merhaba Dostlar ,

Son zamanlarda ülkemizde yaşanan olaylar, adalete olan güvenimizi derinden sarsıyor.

Polat ailesiyle ilgili iddialar, bu güvensizliğin sadece bir örneği. Peki, ne oldu da bu aile bir anda serbest bırakıldı . 

Daha da önemlisi, bu kararın arkasında kimler var? Bu soruların cevapları, yalnızca bu olay özelinde değil, genel anlamda adalet sistemimizin sağlıklı işleyip işlemediği konusunda da önemli ipuçları veriyor.

Dikkat çekici olan, bu tür olayların kamuoyunda her geçen gün daha fazla yer bulmasıdır.

Birçok kişi, olaylar karşısında sesini yükseltiyor, adaletin tecelli etmesini istiyor.

 Ancak, her seferinde aynı senaryoyla karşılaşıyoruz: Bir süre konuşuluyor, tartışılıyor ve sonra unutuluyor.

Halkın hafızası, bu tür olayların sıkça tekrarlanmasıyla birlikte maalesef giderek zayıflıyor.

Bu zayıflama, toplumsal hafızamızın da erozyona uğradığını gösteriyor.

Daha da endişe verici olan ise, bu tür olayların toplumun ahlak anlayışını zedelemesidir.

Topluma verilen mesaj “HALKI SOY ,  ÇAL , VERGİ KAÇIR , ON AY YAT VE  ÇIK” 

Neden serbest bırakıldı sorusuna karşı. 
Hükümetin bir kısmına yönelik iddialar, milletvekilleri ve bakanların bu olaylarla ilişkili olabileceği yönündeki söylentiler, halkın kafasında büyük soru işaretleri bırakıyor.

İnsanlar, devlete olan güvenlerini yitiriyor, adaletin gerçekten var olup olmadığını sorguluyor.

Bugün, vergi kaçırmanın, yolsuzluğun cezasız kaldığı, hatta bazı durumlarda ödüllendirildiği bir sistemle karşı karşıya kalıyoruz.

Bu durum, toplumun genelinde bir ahlaki çöküşe yol açabilir.

İnsanlar, “eğer bu kişiler yapabiliyorsa, neden ben de yapmayayım?” düşüncesiyle hareket edebilir.

Bu, sadece bireysel ahlakın değil, toplumsal düzenin de temel taşlarını sarsar.

Ancak, bu karamsar tablonun içinde umudu kaybetmemeliyiz.

Adaletin tecelli etmesi, bireylerin ve toplumun elindedir.

Bu nedenle, halk olarak sesimizi duyurmalı, haksızlık karşısında susmamalıyız.

hukukun üstünlüğüne dayalı bir toplumun inşası için mücadele etmeliyiz.

Unutulmamalıdır ki, adalet bir gün hepimize lazım olabilir.

Bu nedenle, adaletin her zaman ve her koşulda tarafsız bir şekilde işlemesi için elimizden geleni yapmalıyız.

Halkın adalete olan inancını yeniden kazanması, ancak bu şekilde mümkün olacaktır.

Sevgiyle ve adaletle kalın.

sürçü lisan ettiysek affola.

Kalın sağlıcakla …