Denizli Acıpayam’da 5,5 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Son dakika habere göre, deprem İzmir başta olmak üzere Antalya, Muğla gibi çevre illerden de hissedildi. Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığından (AFAD) yapılan yazılı açıklamaya göre, saat 09.34’te merkez üssü Acıpayam ilçesi olan 5,5 büyüklüğünde deprem kaydedildi. Sarsıntının yerin 11,36 kilometre derinliğinde meydana geldiği belirlendi.
ŞİDDETLİ İKİ DEPREM DAHA
Öte yandan saat 09.38 ve 09.41’de merkez üssü Acıpayam olan 4,8 ve 4,5 büyüklüğünde iki deprem daha meydana geldi.
AFAD: MERKEZ ÜSSÜ DENİZLİ ACIPAYAM
AFAD’da yer alan bilgiye göre saat 09.34’te merkez üssü Denizli’nin Acıpayam İlçesi olan 5.5 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Deprem İzmir ve Antalya’dan da hissedildi. Depremin adından 09.38’de 4,8, 09.41’de de 4,5 büyüklüğünde artçı sarsıntılar oldu. Acıpayam Belediye Başkanı, depremde can kaybının olmadığını söyledi.
DENİZLİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANI OSMAN ZOLAN: DEPREMİ CİDDİ ŞEKİLDE HİSSETTİK
Depremi ciddi şekilde hissettiklerini söyleyen Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan, son durumu şöyle anlattı:
”Eve girmekte insanlar tedirgin, girmiyorlar. Ama birkaç saat içerisinde de o konuda hedefe ulaşacağız. Halkımızı bu konuda bilgilendirmeler yapıyoruz. Ben toplantıdaydım, bir il çalışmamız vardı. Oturuyorduk, bayağı bir sarsıntı oldu. Tabi oraya 50-60 km mesafedeyiz.
O mesafeden bile ciddi bir şekilde hissettik. Acaba dedik masa mı… Herkes ayağa kalktı, ciddi mesafe olmasına rağmen hissettik.
Sonra da arkadaşlarımızla temasa geçtik. Merkez üssü olan bölgelerde hasarımız var. Orada arkadaşlarımız müdahale ediyorlar. Bir evde bir yangınla ilgili ihbar geldi. Ona da itfaiye ekiplerimiz müdahale ettiler. Kırsal mahallemizde, iki katlı yapılarımızın olduğu bir bölge. İki katlı, ahşap veya betonarme karışımı olan yapıyorlar. Hasar bilgileri geldi ancak hayati anlamda herhangi bir sıkıntı gözükmüyor.”
Acıpayam Belediye Başkanı Hulusi Şevkan, depremle ilgili şunları söyledi:
”Binalarda çatlamalar var ama can kaybı yok. Deprem; gece saat 4 civarında bir kere oldu. Daha sonra tekrar biraz önce 15 dakika önce; ben de hastanedeydim. Oradan ayrılırken kendi aracımda baktım ortalık sallanıyor. İşte o sırada esas büyük deprem oldu.
Bütün vatandaşlarımız dışarıda. Bizim en çok korktuğumuz çatılardan düşenlerin insanların üzerine düşmesini önlemek amacıyla şu anda ekiplerimiz de binaların diplerini boşaltmak için çalışıyorlar.
Yeşildere’ye yakın bir Ucarı köyümüz var. Orada muhtarımız aradı can kaybımız yok, gidip bakacağız birazdan. Binaların çatı katlarında çatlama olduğu, bacalarının sarsıntıyla düştüğü… Biz o yüzden korkuyoruz. Allah korusun daha büyük depremler yaşamayalım inşallah.
DENİZLİ VALİ VEKİLİ: UZUN SÜRDÜ, İKİ ARTÇI OLDU
Denizli Vali Vekili Turan Atlamaz, son durumu anlattı:
”Şu ana kadar kent merkezinde herhangi bir şey olmadığını öğrenmiş bulunuyoruz. Kırsalda da bağlantılarımız devam ediyor. Ciddi bir sonuç bildirilmedi. Olacağına da ihtimal vermiyoruz. Sarsıntıyı bizzat yaşadık. Evet uzun sürdü, iki artçı oldu. Halk panik halinde caddelere çıkmış durumda. Şu anda somut bir şey bize intikal etmedi. Ancak kırsalda bildiğiniz gibi metruk bir hayli ev oluyor. Can kaybı ve yaralı konusunda bir bilgi gelmedi.
Geçmişte Denizlimiz deprem yaşamış bir bölgemiz. Ara ara böyle sarsıntılar olması, bilim insanlarımızın bildirdiğine göre; muhtemel şiddetli depremle ilgili enerji bölünmesi olduğunu söylüyorlar. İki artçı sarsıntı daha oldu, son derece düşüktü. Son iki artçının olmasını uzman arkadaşlarımız olumlu olarak bildiriyor.”
DEPREM ANI SANİYE SANİYE KAMERADA İŞTE İLK GÖRÜNTÜLER
MAHALLEDEKİ EVLERDE HASAR MEYDANA GELDİ
Depremin merkez üssü olan 150 haneli, 230 kişinin yaşadığı Yeniköy Mahallesi’nin muhtarı Mehmet Biçer, ilk belirlemelere göre can kaybının olmadığını, fakat en az 10- 15 evde hasar meydana geldiğini söyledi. Biçer, bazı evlerin duvarlarının yıkıldığını, bazılarında ise çatlaklar olduğunu belirtti. Biçer, eve girmemeleri konusunda, vatandaşları uyardıklarını söyledi.
BİR KİŞİ YARALANDI
Denizli’nin Acıpayam ilçesinde meydana gelen 5.5 büyüklüğündeki deprem sırasında 1’inci kattaki evinden panikle sokağa atlayan bir kadının yaralandığı belirtildi. Ayrıca ilçedeki kırsal mahallelerde bazı kerpiç evlerin hasar gördüğü öğrenildi.
DENİZLİ ACIPAYAM’DA OKULLAR TATİL EDİLDİ
Valilikten yapılan açıklamada, Denizli’nin Acıpayam ilçesinde meydana gelen 5.5 büyüklüğündeki depremden sondar okullar 1 gün tatil edildi.
KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ’NDE GÖREVLİ ŞERİF BARIŞ: BUNUN ARKASINDAN GELEBİLECEK DEPREM İÇİN NET BİR ŞEY KONUŞMAK MÜMKÜN DEĞİL
Kocaeli Üniversitesi’nde Jeofizik Bölümü öğretim üyesi Şerif Barış, korkutan depremle ilgili şunları söyledi:
”5,5 kuvvetli bir deprem. Derinliği 10-12 km civarında verilmiş. Dayanıksız binalarda hasar yapabilecek bir deprem. Bunun arkasından gelebilecek deprem için net bir şey konuşmak mümkün değil. Evlerinde çatlak ve hasar varsa insanların o evlere girmemesi tavsiyesinde bulunuyorum. Bu istenmeyen bir olay ama Türkiye’nin bunları aşması lazım. Bizim bu depremlere alışık olmamız ve hazır olmamız gerekiyor.
HOLLANDALI UZMAN DEPREMİ BİLDİĞİNİ SÖYLÜYOR
Son zamanlarda Hollandalı uzman depremi bildiğini söylüyor. Biz depremi belirlemeyle uğraşıyoruz ama insanların bunu beklemeden önce insanların mobilyalarını eşyalarını sabitlemeleri ve kendilerini korumayı öğrenmesi lazım. Ben geçmiş olsun diyorum.”
KANDİLLİ RASATHANESİ EN SON DEPREMLER
Deprem Nedir? Nasıl Oluşur? Deprem Çeşitleri Nelerdir ?
Dünya doğal afetler ile sarsılıyor, gün geçmiyor ki televizyonlarda bir doğal afet haberine rastlamayalım. Depremler, sel felaketleri, kasırgalar, toprak kaymaları en sık duyduğumuz haberler arasında. Ülkemizde de bir çok doğal afet meydana geliyor. Bunların en başında da “DEPREM” bulunuyor. DEPREM; yer kabuğu içindeki kırılmalar nedeniyle ani olarak ortaya çıkan titreşimlerin dalgalar halinde yayılarak geçtikleri ortamları ve yer yüzeyini sarsması olayıdır. Başka bir ifade ile anlatacak olursak; üzerine bastığımız, binalar inşa ettiğimiz toprak yüzeyini yerinden oynatan hatta inşa edilen binalara ve içindeki biz insanlara zararlar verebilen bir doğa olayıdır.
Deprem herhangi bir yerde, herhangi bir zamanda olabilir. Yer küre de meydana gelen depremlerin görülme sıklığı, büyüklüğü ve verdiği zararlar göz önüne alındığında iki ana deprem kuşağından bahsedilebilir. Bunlardan ilki Büyük Okyanus’u çevreleyen ve özellikle Japonya üzerinde etkili olan PASİFİK DEPREM kuşağıdır. (Yeryüzünde gerçekleşen depremlerin % 81’i bu kuşakta meydana gelir.) İkincisi ise Türkiye’nin de içinde bulunduğu; Cebelitarık’tan, Endonezya’ya kadar uzanan AKDENİZ-HİMALAYA deprem kuşağıdır. ( Yeryüzünde gerçekleşen depremlerin % 17’si bu kuşakta meydana gelir.)
Ülkemizdeki bilim adamlarının; televizyonlara çıkıp devamlı bizlere depremle ile ilgili bilgiler verme sebebini biraz da olsa anladık sanırım. Ülkemiz ana deprem kuşaklarından birinin içinde ve bizler deprem konusunda donanımsal bilgilere sahip değiliz. Bu konuda ehil ağızların söylemlerine kulaklarımızı tıkamamalı, aksine daha dikkatle izlemeli, bize verilen bilgilerin hayati bilgiler olduğu gerçeğini kabul etmeliyiz.
Çoğu büyük ölçekli depremin kökeni ve yayılması LEVHA TEKTONİĞİ kuramıyla açıklanır.
Dünya yüzeyi kesintisiz gibi görünse de gerçekte dev bir yap-boz gibi birbirine geçmiş parçalardan oluşmaktadır. Levha adı verilen bu parçalar çok yavaş biçimde birbirlerine göre hareket ederler. Hareket halindeki bu levhaların arasında üç tür ilişki vardır. 1)YAKLAŞMA, 2)UZAKLAŞMA, 3)YAN YANA KAYMA.
Birbirine yaklaşan levha sınırına “yıkıcı”, birbirinden uzaklaşan levha sınırlarına da “yapıcı” sınırlar denilmektedir. İşte en şiddetli depremler levhaların örtüşme bölgelerinde, levhalardan birinin diğerinin altına dalmasıyla oluşur.
Bunların çoğu; merkezi 300 km’den aşağıda olan derin odaklı depremlerdir. Levhaların ayrıldığı ya da birbirine sürtüştüğü bölgelerde de yüzeyden algılanabilen sismik dalgalar oluşabilir, bu tür oluşan depremler genellikle daha küçük şiddette meydana gelirler.
Levhalar nedeniyle oluşan depremlere TEKTONİK deprem de denir ve dünya’da oluşan depremlerin % 90’ı bu kategoriye girer. Ülkemizde gerçekleşen depremlerin çoğu bahsettiğimiz gibi Tektonik depremlerdir. Diğer bir deprem şekli ise VOLKANİK depremlerdir, volkanların püskürmesi sonucu oluşurlar.
Volkanik depremler yanardağlarla ilgili olduğundan yereldirler ve önemli zararlara neden olmazlar. İtalya ve Japonya’da oluşan depremlerin bir kısmı bu kategoride yer alır.
Bir başka deprem tipi de ÇÖKÜNTÜ depremlerdir, yeraltındaki mağara gibi boşlukların çökmesi sonucu oluşurlar. Volkanik depremler gibi, çöküntü depremler de yereldir ve fazla zarara sebebiyet vermezler.
Deprem nedir, deprem’e neler sebep olur, deprem çeşitleri nelerdir gibi sorulara cevaplar bulduktan sonra şimdi deprem’in tariflenebilmesi ve anlaşılabilmesi için hangi kavramlardan bahsedebiliriz ona bakalım.
Herhangi bir yerde deprem olduğunda bu depremin tariflenebilmesi ve anlaşılabilmesi için bazı DEPREM PARAMETRELERİ vardır. Bunlardan biri “odak noktası”dır.
Odak noktası: Yer içerisinde deprem enerjisinin ortaya çıktığı noktadır. Aynı zamanda iç merkez olarak ta isimlendirilir.
Dış merkez: Odak noktasına en yakın durumda olan yeryüzü noktasıdır, aynı zamanda depremden en fazla zarar gören ve depremi en kuvvetli hisseden bölgedir.
Odak derinliği: Depremde enerjinin açığa çıktığı noktanın yeryüzünden en kısa uzaklığı, depremin odak derinliği olarak adlandırılır. Depremler odak derinliklerine göre sınıflandırılabilirler. 0 – 60 km derinliğinde olan depremler SIĞ, 70 ” 300 km derinde olan depremler ORTA DERİNLİKTE olan depremler, 300 km den daha derinde olan depremler ise DERİN depremler olarak sınıflandırılırlar.
Şiddet: Herhangi bir derinlikte meydana gelen depremin yeryüzünde hissedildiği bir noktadaki etkisinin ölçüsü olarak isimlendirilebilir. Depremin şiddeti, doğa, yapılar ve insanlar üzerindeki etkilerinin bir ölçüsüdür.
Magnitüd: Deprem sırasında açığa çıkan enerjinin bir ölçüsü olarak tanımlanmaktadır.
Bazen büyük deprem olmadan önce küçük sarsıntılar meydana gelir, bu küçük sarsıntılara ÖNCÜ DEPREM adını veririz.
Depremlerin nasıl oluştuğunu, deprem dalgalarının ne şekilde yayıldıklarını, ölçü aletleri ve yöntemlerini inceleyen bilim dalına SİSMOLOJİ olarak isimlendiririz. Deprem ölçen alete SİSMOGRAF, depremin şiddetini ölçen alete de RİCHTER ÖLÇEĞİ ismini veriyoruz.