• DOLAR
  • EURO
  • ALTIN
  • BIST
Nejmettin YILDIRIM
Nejmettin  YILDIRIM
aninda@atasehirdenhaber.com
Sesimi duyan var mı?
  • 0
  • 93
  • 28 Ekim 2025 Salı
  • 1 Star2 Stars3 Stars4 Stars5 Stars (No Ratings Yet)
    Loading...
  • +
  • -

SESLİ VE GÖRÜNTÜ İZLEYİN ABONE OLMAYI UNUTMAYIN   Sevgili dostlar, Her depremde ben bağırıyorum… Ama sesimi duyuramıyorum. Herkes kendi siyasi görüşüne öyle kör, öyle sağır olmuş ki kimse duymuyor artık! Ama olan, yine bizlere oluyor… Yeter artık! Ataşehir’in kalbinde yıllardır süregelen bu imar rezaleti artık bir şehir cinayetine dönüşecek. Yeni Çamlıca, Mimar Sinan, Mevlana… Bu […]

SESLİ VE GÖRÜNTÜ İZLEYİN ABONE OLMAYI UNUTMAYIN  

Sevgili dostlar,

Her depremde ben bağırıyorum…

Ama sesimi duyuramıyorum.

Herkes kendi siyasi görüşüne öyle kör, öyle sağır olmuş ki kimse duymuyor artık!

Ama olan, yine bizlere oluyor…

Yeter artık!

Ataşehir’in kalbinde yıllardır süregelen bu imar rezaleti artık bir şehir cinayetine dönüşecek.

Yeni Çamlıca, Mimar Sinan, Mevlana…

Bu mahalleler kaderine terk edilmiş; duvarları çürümüş evlerde insanlar ölümü bekliyor.
Buna sessiz kalmak, suça ortak olmaktır.

Bu yalnızca bir belediye sorunu değil; iktidarın da, muhalefetin de alnına kazınmış kara bir lekedir.

Yıllardır aynı sahneyi izliyorum.

Sözde AK Parti çözüm sözü veriyor,

CHP “engelleniyoruz” diyor.

Ama sonuç hep aynı.

Bu gidişle halk enkaz altında kalacak, siyasetçiler ise timsah gözyaşlarıyla kürsüde poz verecek.

Deprem kapıda; ama koltuk sevdası hâlâ ağır basıyor.

Artık bana bahane anlatmayın!

Bana gazel falan okumayın.

Kentsel dönüşüm bu kadar hayatiyken neden hâlâ adım atmıyorsunuz?

Çünkü mesele insan değil.

Çünkü mesele halkın refahı hiç değil.

Mesele rant!

Mahallelerde yeri dahi olmayan üç beş çıkarcı, mafyatik tipler yüzünden halk mağdur ediliyor.

Yarın, halkın yıkılan evinden çıkan toz bile onların cebine girecek.

Bu kadar açık söylüyorum: Bir gün o toz, o beton, o çığlık hepinizin yakasına yapışacak!

Olası bir felaketin vebali AK Parti’nin de, CHP’nin de boynundadır.

Artık çeyrek asırdır bu millete umut verdiniz; kandırdınız.

Yıllardır imar sorununu halının altına süpürüp sonra pazarlarda utanmadan “hizmet ediyoruz” diyorsunuz.

Vatandaşı aptal yerine koyuyorsunuz.

Utanın! Bu halk, sizin pişkinliğinizden, suskunluğunuzdan, çıkar savaşlarınızdan bıktı artık!

Ben mağdur bir vatandaşım.

Bu mahallelerin birinde mecburen yaşayan bir insanım.

“İnsanım” diyorum; çünkü insanca yaşamayı istiyorum.
Kafamı yastığa rahatça koymak istiyorum.
Sizin gibi ….

Mülkiyet hakkım gasp ediliyor.

Benim mahallemde, benim komşularım çürük binalarda yaşam mücadelesi verirken siz hâlâ kameraların karşısında reklam peşindesiniz.
Yeter!

Siz bize hizmetkâr olmanız gerekirken ,efendi oldunuz…

Halkın sırtına basıp makam koltuğuna oturdunuz.

AK Parti’ye soruyorum:

Yirmi beş yıl elinizdeydi bu iktidar.

Her şeye çözüm buldunuz da Ataşehir’e gelince mi diliniz tutuldu?

Neden?

Yoksa buradaki paylaşım hâlâ bitmedi mi?

CHP’ye gelince: Siz de bu kentin vicdanını yitirdiniz!

bu milletin sesi duyulmuyor; bizi adam yerine dahi koymuyorsunuz.

Bir şahsın çıkarları uğruna

“Hak, hukuk, adalet” diye bağırırken evlerin duvarları çatlamış görmüyorsunuz.

hâlâ afişlerde imar ve mülkiyet siyaseti yapıp milletin arkasından nasıl kandırdık diye yoksa gülümsüyorsunuz? 

Siz siyasiler, politikacılar, partiler her nemseniz.

Milletin canı tehlikedeyken sizin suskunluğunuz suçtur!

Milletin anası ağlıyor; siz hâlâ kendi PR’ınızı yapıyorsunuz.
Bu millet dua ederek korunmaz.

Artık söz bitti.

Bu ileçede bir tek can eksilirse, bir tek çocuk o molozların altında kalırsa, vebali sizin yakanızdadır! 

 

Adım kadar eminim , beni mahcup edin sizden özür dileyeyim. : Samimi değilsiniz.
Eğer samimiyseniz, her iki siyasi partinin ilçe başkanları, İstanbul milletvekilleri, ilçe ve il belediye başkanları ile meclis üyeleri  boş lafı, bahaneyi bırakın; sorunların temel kaynağı sizlersiniz.

Bu mahallelerin sorunlarını çözmek sizin borcunuzken kaçıyorsunuz.
Sizler o makamlarda oturuyorsanız bu mahallelere borcunuz çok.

Yarın değil, şimdi:

Bu mahallerin imar ve mülkiyet sorunlarını çözmek istiyorsanız, çözebilirsiniz.

Nasıl mı?

Dertlenerek, ağlanarak değil; samimiyetle, ,üsten bakarak değil yüz yüze bakarak gerçekten sahip çıkarak.

Evet kandırıldık.
Halk olarak , yaptıklarınızı da defterimize yazdık  

Sizlerin bu yaptıklarını unutmayacağız…
Bizler için bu sessizliğin bedeli ölüm .

Ben bu yazıyı bir gazeteci olarak değil, bir insan olarak, burada yaşayan  mağdur bir vatandaş olarak yazıyorum.

Çünkü enkaz altından gelen bir ses olmak istemiyorum,

şimdiden “Sesimi duyan var mı?” diye haykırıyor.

Artık susmayacağım.

Bağıracağım.

Sağlıcakla kalın… tabii sağ kalırsak.

Analiz: Nejmettin YILDIRIM

 

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • YENİ
  • YORUM