Kader KESKİN
Kader  KESKİN
kaderihsan@outlook.com
SÖYLE YAZAR MISIN?
  • 3
  • 388
  • 24 Nisan 2020 Cuma
  • 1 Star2 Stars3 Stars4 Stars5 Stars (No Ratings Yet)
    Loading...
  • +
  • -

            Bu hayatta herkesin ama istisnasız herkesin bir hikayesi olduğunun ve hepimizin kendi hayatlarımızın başrolünde bulunduğunun farkına vardığım zamanlar aşağı yukarı on ya da oniki yaşlarında bir çocuktum.

Tıpkı filmlerdeki gibi baş karekter ölünce, film bitiyor ya hani, bizlerin bu dünyadaki rolü de son nefesimizi verdiğimiz an bitiyor.

Ve hayat doğumla, ölüm ya da sela ile ezan arasındaki ince çizgi aslında.

Bazen geçmek bilmeyen dakikalar ve saniyelerin aksine geriye dönüp baktığımızda, yaşadığımız günler, haftalar hatta yıllar öylesine yaşanmamış, bir rüyaymış gibi uzağımızda duruyor.

Her ne kadar plan yaparsak yapalım, bizim dışımızda gelişen olaylar yani bir anlamda Yaradan’ın bize yazdığı mutlak kader çerçevesinde gelişip, şekilleniyor hayatlarımız.

Bazen hayır gördüğümüz olaylarda şerlerle, şer gibi görünen olaylarda hayırlarla karşılaşıyoruz.

Ve hepimizin yaşamında yeni bir sayfa açan, bambaşka kapıları bizlere aralayan kader anları oluyor.

Kendimi bildim bileli, kendime göre, kendimce yazıyordum ama kitap dünyasına girmem de benim için böylesine kader anıydı bir anlamda.

Sürekli okuyan, okuduğu kitaplardaki bazı cümlelere deyim yerindeyse aşık olan, o satırları yazanlara gıbtayla bakan, yüreğimde erişilmez ve ulaşılmaz yerleri olan yazarların ama daha da ötesi edebiyatçıların arasında olabilmek fikrinden bir yana hayalinden bile uzaktım aslında.

 Çünkü bizim çocukluğumuzda ve gençliğimizde kitap yazmak ve yazdığı kitabı bastırabilmek olağanüstü bir olaydı. Şimdinin her eline kağıdı ve kalemi alanın yazar olduğunu iddia ettiği günümüzün aksine emek, çaba, azim, fikir, duruş ve vizyon sahibi olmayı gerektiren daha da önemlisi tüm bunları kaleminin gücünde hissettirebilenlerin ancak yazar olabildiği zamanlardı.

Yozlaşmadan uzak, sadece ama sadece içsel bir bütünlükle ve güç bela gidilen yollarda akıtılan mürekkebin damlalarıydı yazarlık.

Ünden, şöhretten uzak ‘’Çok satsın, yok satsın!’’ kaygılarının daha da ötesinde fikirlerin savaştığı, kılın kırık yarıldığı, düşüncelerin yeniden deyim yerindeyse olgunlaşmak anlamında yaratıldığı ve yüreğin derya misali coşup kalemden kağıda aktığı, okuyanların başkalaştığı, kitlelere yön veren toplumda bir nevi lokomotif görevinin adıydı yazarlık geçmişte.

Bugün geldiğimiz noktada; her şeyi çabucak tüketen, en önemlisi insanın insanı ve insanlığı tükettiği bir çağda maalesef ki, yazarlık gibi ulvi bir olguyu da popüler kültüre kurban ettik ve ediyoruz.

Bazen düşünüyorumda, eskilerin tırnaklarıyla kaza kaza gitttiği yolları, bizler bugün teknolojinin bize verdiği güç olan sosyal medya sayesinde koşarak giderken emeksiz, zahmetsiz ve en önemlisi heyecansız cümlelerle aşkı, sevgiyi, insanı anlatmaya çalışıyoruz.

Günümüzde bir yanda pedofoli içerikli kitaplar diğer yanda avaz avaz haykırılan ‘’gel vatandaş gel tılsımlı kitaplar, melek kartlı kitaplar burda’’ şeklinde ortalıkta bomboş içeriklerinle cirit atanlar ve benzerleriyle yazarlık popüler kültüre adapte edilmeye çalışılırken, unuttulan en önemli konu edep aslında.

Oysa Mehmet Akif Ersoy’un dediği gibi; ‘’Edepsizliğin başladığı yerde edebiyat biter!’’ Edebi olmayan edebiyatsızlıkta sormak gerekiyor.

o zaman şimdi: ‘’Söyle yazar mısın?’’

Sosyal Medyada Paylaşın:

3 yorum

  1. Güzel bir yazı katılıyorum etrafta yazıdaki gibi cirit atanlar çok fazla örneğin bir kitap 2500 tl satanlar fakat içleri boşaltılmış insanlar tarafından alıcısıda azımsanmayacak kadar fazla heryer tefsir,meal,roman,hikaye yazanlar şiir yazanlarla doldu ama ne yazıkki hiç birisinin gerçekte okuma değeri kaydetmeyen yazılar kağıtlar ve mürekkepler boşa gidip israf ediliyor.

  2. yazarımızın diline sağlık gerçketen çok güzel bir yazı
    okumayan bir millet olarak okunması gereken bir yazı
    yeni yazılarını sabırla bekliyoruz…

  3. Tebrik ediyorum ? harika ve çok doğru şeyler yazmışsınız emeğinize yüreğinize sağlık.

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • YENİ
  • YORUM