Yazar :Murat BAŞARAN

“Atatürk ilah değildir” dediği için gözaltına alınan öğrenciden sonra “Kemalpaşa Tatlısı” ile espri yapan Uğur Koç da gözaltına alındı. Sözde laik, çağdaş, paganist kafaların yüzlerce avukatla galeyana gelip başlattığı cadı avı karşısında vatan millet edebiyatı yapanların davayı bir kenara bırakıp seçim işleri ile meşgul oldukları görülüyor.

Bu 10 Kasım’ın geçen seneki 10 Kasım’dan farklı olduğuna daha önce de dikkat çekmiştik.

Laik- çağdaş geçinen Mine Kırıkkanat’ın başlattığı provokasyondan sonra toplumu germek isteyen odaklar harekete geçti ve 10 Kasım’ı fırsata çevirdiler.

“Atatürk ilah değildir” dediği için gözaltına alınan öğrenciden sonra “Kemalpaşa Tatlısı” ile espri yapan Uğur Koç da gözaltına alındı.

Sözde laik, çağdaş, paganist kafaların yüzlerce avukatla galeyana gelip başlattığı cadı avı karşısında vatan millet edebiyatı yapanların davayı bir kenara bırakıp seçim işleri ile meşgul oldukları görülüyor.

Atatürk’ü insan üstü varlık gibi gösterip Atatürk üstünden millete dayatmada bulunan malum azınlığa Devlet Bahçeli de katıldı ve Osmanlı Münevveri Üstad Tarihçi Kadir Mısırıoğlu’nu ziyaret eden Diyanet İşleri Başkanını yerden yere vurdu.

Rahmetli Alpaslan Türkeş’in, yolladığı mektupta “Muhterem Kardeşim” diye hitap ettiği üstad için ağza alınmayacak laflar eden Devlet Bahçeli bu tutumuyla laik- çağdaşlara adeta çanak tuttu.

Devlet Bahçeli’nin mafya babasına gösterdiği saygıyı hatırlayanlar, üstada yaptığı saygısızlığı tarihe not ettiler.

Tekrar 28 Şubat’ın baskıcı, totaliter, devletçi ve rezil günlerine dönme özlemini taşıyanların 10 Kasım’ı kullanarak ve 5816 sayılı kanunu bahane ederek özgür düşünceye deli gömleği giydirmeye çalışması karşısında şiir okuduğu için hapse atılan ve dünyaya özgürlükler için kafa tutan Recep Tayyip Erdoğan’ın sessiz kalması şaşkınlığa sebep oluyor.