BİR YADAN KORKUN, BİR YANDA UMUDUN VARSA İKİ KANATLI OLURSUN…

BİR YADAN KORKUN, BİR YANDA UMUDUN VARSA İKİ KANATLI OLURSUN…

‘’Bir yanda korkun, bir yanda umudun varsa İki kanatlı olursun; tek kanatlı uçulmaz zaten.’’ der Mevlana.

Tüm yaşadığı olumsuzluklara hatta engellere rağmen kendine sabrıyla engelsiz bir dünya kurmaya çalışan bir yüreği duyma zamanı şimdi.

Merhaba Cahit Cano kısaca kendinizi tanıtabilir misiniz?

Merhaba, 1983 Erzurum doğumluyum. Evli, iki çocuk babasıyım.

Meslek lisesi metal işleri bölümü mezunuyum. Kaynakçıydım.

Yani 2018 yılında geçirdiğim trafik kazasına kadar değin her şey normal rutininde ilerliyordu.

Benim için. Trafik kazası tam olarak ne zaman ve nasıl gerçekleşti? 28 Kasım 2018’de ben, kardeşlerimle arabada kendi yolumuzda ilerlerken, kavşağa dikkatsizce giren bir otobüsün altında kaldık.

 

Kaza sırasında şuurumu kaybetmişim, gözlerimi yoğun bakımda açtım. 15 gün yoğun bakımda komada kalmışım ve kendime geldiğimde kardeşimin vefat haberiyle yıkıldım adeta.

Çünkü bizden kaynaklı olmasa bile direksiyonun başındaki kişi bendim ve bu beni çok üzdü. Hala daha bu üzüntüyü içimden atamadım.

Ama kazada sizde ağır yaralanmıştınız .öyle değil mi?

Evet! Benim 14 kaburga kemiğimde, sağ ayağımda 2 , sol ayağımda 70’e yakın kırık vardı.

İki kez ameliyat oldum. Kemik ve ilik nakli oldum.

Yapılan ameliyatlar sonrasında sol ayağımın toparlanması bekleniyor; toparlanamazsa kesilecek ayağım.

Şuan beklemedeyiz, tedavilerim sürüyor. Kazayla birlikte hayatınız görünmez kırmızı bir çizgiyle iki kısma bölündü diyebilir miyiz?

Çok doğru ifade ettiniz.

Tamda böyle oldu.

Normal sağlıklı bir bireyken birden bir trafik kazasıyla engelli bir birey haline dönüştüm.

Aşağı yukarı 5 ay gibi bir süre hiç kıpırdamadan yattım.

Zor, sıkıntılı, ağrılı, sancılı dönemlerdi. Bütün o bedensel özgürlüğünüz, hareket etme yeteceğiniz bir anda gitmiş, yatağa bağımlısınız.

Şu an koltuk değnekleriyle bir nebzede olsa hareket edebiliyorsunuz dimi?

Sağ ayağımın üstüne ağırlığımı vererek, en fazla 100 metre gidebiliyorum.

Ama onda bile zorlanıyorum, ağrılarım oluyor.

Kazayla birlikte iç dünyanızda nasıl bir değişim yaşadınız? Ne kadar hoyratça harcadığım zamanlarım varmış. Sabırsızmışım, şükürsüzmüşüm, bilinçsiz, boşmuşum. Tevvekkülü, sabrı, şükrü, dünyanın gerçek yüzünü, dostumu düşmanımı yeniden tanıdım diyebilirim.

Ve insanın tek yardımcısının sadece ve sadece Allah olduğunu öğreniyor insan.

Tüm bu zor zamanlarımda en kıymetli kişi eşim oldu benim için. Allah bin kere razı olsun ondan, en zor anlarımda yanımda hep o vardı.

Bir günden bir güne öfflenmedi bile.

Ve birde annem tabi. Gariban annem, 11 çocuk büyüten, yokluk, sıkıntı içinde yıllarını geçiren ve en sonunda da evlat acısını gören annem.

Tüm bu üzücü süreci sevdiklerinizle atlatmaya çalışırken, hayatınızda güzele doğru gidişat Filografi sanatıyla oldu diyebilir miyiz?

Nasıl başladınız Filografi’yle ilgilenmeye?

Birgün Tiktok videosu seyrediyordum. Baktım bir bayan çivileri çakıp ipleri sarıyor. ‘’Bende yapabilir miyim?’’ diye düşündüm o an.

Sonra eşim malzemeleri aldı ve başladım kendi kendime uğraşmaya.

Bu konuda eğitimim yok, teknik bilgim yok.

Oturduğum yerden saatlerce denedim, yanıldım ama başardım en sonunda. Ruhuma iyi geldi bir anda.

Acayip dikkat gerektiriyor bir defa.

Çivilerle renklerin ahengi.

Ve tek bir yanlış bütünü etkiliyor, bozuyor. Bense yaptığım tablolarla bütünleşiyorum.

Bir Filografi tablosunu bitirmek ortama kaç gününüzü alıyor?

Şimdi benim tek uğraşım bu. Kıpırdanamıyorum ya fazla , insan üstü bir çaba harcıyorum aslında.

O sebeple bir tabloyu tamamlamam bir gün ile dört gün arasında değişiyor.

Bu uğraş size birde 80 parçalık bir sergi getirdi değil mi?

Evet benim gurur kaynağım oldu.

Erzurum’da bir AVM’de yaptığım tabloları bir anlamda insanların beğenisine sundum.

Hemde öyle bir şeyki bu anlatamam.

Mayıs 2019 yılına kadar Filografi’nin ‘’F’’sini bile bilmiyordum.

Kasım 2019’da sergim gerçekleşti. Hayal gibi bir şey. Allah’ın bana lütuflarından biri.

Dahası şu an Rölyef sanatıyla da uğraşmaya başladım.

Yani bir tek Filografi olarak kalmayacak.

Sosyal Medya’dan sipariş alıp satış yapıyorsunuz.

Bu anlamda ilerlemeyi düşünüyor musunuz? Sosyal Medya üzerinden Cano Filografi adı altında gerek kendi hazırladıklarımı, gerekse isteğe bağlı, kişiye özel tasarımlarımı satışa sunuyorum.

Ve umarım ayağımın durumu netlik kazandığında artık bir dükkan açabilirim ve ailemin geçimini sağlayabilirim.

Çünkü artık mesleğim olan kaynakçılığı asla yapamayacağım bu bir gerçek.

Cahit Bey çok geçmiş olsun.

Dualarımız sizinle.

İnşallah iyi haberlerinizi almayı Allah nasip etsin size ve bizlere.

Ben çok teşekkür ediyorum; sayenizde kendimi ifade edebilme fırsatım oldu.

Sağlıklı ve huzurlu günler dilerim.

Sosyal Medyada Paylaşın:

BİRDE BUNLARA BAKIN

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?