Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, Kamu Görevlileri Etik Kurulunun kuruluşu başta olmak üzere Türkiye’de etik ilkelerin yaygınlaşmasına daima öncülük eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın selam ve başarı dileklerini katılımcılara iletti.
Kamu idaresinde etik ilkelerin, kamu çalışanlarının uyması gereken dürüstlük, tarafsızlık, hesap verebilirlik, saydamlık ve kamu yararını gözetme gibi birtakım ilke ve değerler bütününü ifade ettiğini vurgulayan Oktay, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu değerler bütünü bir taraftan toplum için dürüst, adil ve şeffaf hizmet sağlarken aynı zamanda demokrasiyi geliştirmekte ve yönetimin meşruluğunu pekiştirmektedir. Kamu yönetiminde etik davranış ise toplum nezdinde dürüst, adil ve erdemli tutumların kamu idaresinde görevli kişilerce pratikte benimsenmesi demektir. Devlet ile vatandaş arasında güvenin sağlamlaştırılması, ilke ve değerler çerçevesinde hareket eden bir kamu yönetimi sisteminin oluşturulması ile mümkündür. Kamu alanında millete hizmet etmenin, içinde gönüllülük de barındıran bir haslet olması bilinciyle, her bir kamu çalışanı, vatandaşımızın kendine sunulan hizmetin sonucunda içinden gelerek ‘Allah razı olsun’ demesine talip olmalıdır. Kamu Görevlileri Etik Kurulu 2004 yılında işte bu ideal ışığında kurulmuştur. Yerel yönetimler ve mahalli idarelerin birlikleri de Kamu Etik Kurulunun görev alanındadır.”
Oktay, kadim devlet geleneğinin evrensel etik ilkelere temel oluşturan adalet, doğruluk, sosyal sorumluluk ve tevazu üzerine kurulduğunu söyledi.
“AHLAK, VİCDAN, KADİM DEĞERLER…”
Türk İslam tarihinin ilk yazılı eserlerinden olan Kutadgu Bilig’de devlet yönetiminin tüm kademelerinde görev alanlar için kaleme alınan ahlaki yönetim ilkelerinin bugünün kamu görevlileri için de halen geçerliliğini koruduğunu vurgulayan Oktay, ” Ahlaktan, vicdandan ve kadim değerlerimizden yeterince istifade etmeyen yerel yönetim dahil hiçbir kamu çalışanının, ortak geleceğimize hizmet etmesinin mümkün olmadığına inanıyoruz. Bunun için geride bıraktığımız seçimlerde ‘gönül belediyeciliği’ düsturunu benimsedik, gönüller kazanmanın önemini vurguladık. Tarihimizden aldığımız şuurla, kamu çalışanlarında liyakatin, teknik yeterliliğin yanı sıra güveni ve gönüllülüğü de kapsadığının bilincindeyiz.” diye konuştu.
FETÖ’NÜN DARBE GİRİŞİMİ
FETÖ’nün 15 Temmuz’daki hain darbe girişiminin, “kamu kurumları ve yerel yönetimler gibi topluma temas eden yerlerde çalışan personelin, bilgi ve beceriyle beraber yerli ve milli bir anlayışa da sahip olması”nın elzemliğini gösterdiğine dikkati çeken Oktay, “Altını çizerek ifade etmek isterim ki, kendini devletin ve milletin menfaatlerinin üstünde gören hiçbir anlayışın, FETÖ, PKK gibi terör örgütü uzantılarının ne merkezi yönetim kurumlarımızda ne yerel yönetimlerimizde ne üniversitelerimizde ne de sivil toplum kuruluşlarımıza hakim olmalarına izin vermeyeceğiz.” ifadelerini kullandı.
Oktay, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’yle Türkiye’de tarihi bir değişim yaşandığını, zayıf koalisyon hükümetleri ve iktidar boşluğu oluşmasına izin vermeyecek kalıcı istikrar sağlayan yeni bir hükümet sistemine geçildiğini anımsattı.
YOLSUZLUKLA MÜCADELE
Bu yeni ve köklü reform dalgası ile merkeziyetçi, vatandaşa kapalı, bürokratik hiyerarşik bir yönetim yapısı yerine artık yerelin güçlendiği, etkin, katılımcı, şeffaf ve hesap verebilir bir yönetim yapısına sahip olunduğunu vurgulayan Oktay, şunları söyledi:
“Yönetim kadrolarımız, karar alıcılarımız, yerel yöneticilerimiz, ülkemizi istikrarla ilerletmenin sorumluluğunu taşıyor; toplum yararına iş yapmanın omuzlarımıza yüklediği vebalin bilinciyle, kamunun işleyiş ve hizmetlerinin ‘hem akla hem vicdana’ hitap etmesine önem veriyoruz. Geçtiğimiz 17 yılda kamuda etik kültürün gelişmesi ve kamu sektörüne eşitlik, adalet, tarafsızlık, şeffaflık gibi müspet özelliklerin hakim olması için gerekli adımları attık, atmaya da devam ediyoruz. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde yolsuzluk ve yetkinin kötüye kullanımı gibi olumsuz tutum ve davranışların dünden bugüne daima karşısında olduk. Yolsuzlukla mücadele etmek ve hesap verebilirliği yaygınlaştırmak, reform ajandamızın hep en önemli unsurları arasında yer almıştır.”
Oktay, 2003’te çıkarılan “Bilgi Edinme Hakkı Kanunu”nun kamu görevlerinin ifa edilmesinde, saydamlığı sağlamak ve idareyi vatandaşa yakınlaştırmak açısından önemli bir etken olduğunu, 5018 ve 6085 sayılı kanunlarla da daha şeffaf, daha hesap verebilir kamu mali yönetimi ve idari işlemlerin denetiminin kurulduğunu dile getirdi.
Mevzuat iyileştirmelerinin yanı sıra Türkiye’nin 2004 yılında, Avrupa Konseyi Yolsuzluğa Karşı Devletler Grubu’na üye olduğunu hatırlatan Oktay, bunu izleyen dönemde yeni bir Yolsuzlukla Mücadele Strateji Belgesi ve Eylem Planı hazırlandığını aktardı.
“DİJİTAL TÜRKİYE”
Kamu hizmetlerini tüm vatandaşlar için daha erişilebilir, eşit ve kolay hale getirmek amacıyla çağdaş kamu hizmeti anlayışı çerçevesinde e-Devlet uygulamalarının hayata geçirildiğine dikkati çeken Oktay, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Dijital Türkiye’nin kapıları tüm vatandaşlarımıza sonuna kadar açılmıştır. e-Devlet sisteminde bugün 42 milyonu aşkın kullanıcı, 580 kurumun farklı hizmetlerinden ‘Dijital Türkiye Portalı’ üzerinden faydalanmaktadır. Gururla müjdelemek isterim ki yıl sonunda bitirmeyi taahhüt ettiğimiz ‘Dijital Türkiye Versiyon 1.0’ı haziran ayında tamamlayıp hizmete alıyoruz. Haziran ayı içerisinde çalışmalarına başlayacağımız ‘Dijital Türkiye versiyon 1.1’de yerel yönetim uygulamalarına ağırlık vereceğiz. Kamu hizmetlerinde belge değil beyan esası ile vatandaşımızla kamu arasında güven unsurunu tesis etmeyi, hizmet hızı, şeffaflık ve izlenebilirliği maksimum seviyeye çıkarmayı hedefliyoruz. Bütün bu uygulamalarla amacımız vatandaşına hizmetkar devleti ve kamu görevlisini uygulamaya almak.
Belge esasına değil beyan esasına dayalı bir hizmet anlayışına geçiyoruz. Zihniyet değişimini olabildiğince zorladık. Vatandaş hizmet almaya geldiğinde bizde olan hiçbir bilginin belgesini talep etmeyeceğiz. Özellikle yerel yönetimlerden bir ricamız var. Yerel yönetimlerin de aynı anlayış içinde hizmetlerini gözden geçirmeleri, zorunlu olmadıkları sürece vatandaştan belge talep etmeden bütün yerel yönetimleri kendi içinde yapılandırmalarını rica ediyorum. Yatırım Ortamını İyileştirme Koordinasyon Kurulunu yarın topluyoruz. Kamu, iş dünyası ve ilgili sivil toplum kuruluşları olarak, illerimizdeki yatırımların önündeki engelleri bir bir kaldırmaya devam ederken etik farkındalığı artırmaya çalışacağız.”
Oktay, Türkiye’de idarenin eylem ve işlemlerini daha şeffaf ve hesap verebilir hale getirmek için, yasama ve yürütmeden ayrı olarak Türkiye Kamu Denetçiliği Kurumunun kurulduğunu ifade etti.
Kamu Görevlileri Etik Kurulunun üst düzey kamu görevlilerinin etik davranış ilkelerini ihlal şikayetlerini inceleme ve etik davranış biçimlerinin “vicdani bir muhasebe” haline dönüşmesi yönünde gayret gösterdiğini belirten Oktay, kamunun ‘vicdan mekanizması’ olarak yürüttüğü çalışmalar sebebiyle Kamu Görevlileri Etik Kurulu Başkanı Köksal Toptan ve tüm kurul üyelerine teşekkür etti.
YEREL YÖNETİMLERDE ETİK
Kurulun oluşturulduğu günden bu yana kamuda yolsuzluğun önlenmesi ve kamuda etik kültürün güçlendirilmesi amacıyla Avrupa Birliği ve Avrupa Konseyi ile yürüttüğü ortak projeleri ve projelerin çıktılarını yakından izlediğini anlatan Oktay, şöyle devam etti:
“Kurulun son zamanlardaki gündeminin ‘yerel yönetimlerde etik’ olarak belirlenmesi, etik ilkelerin merkezi yönetimde olduğu kadar vatandaşımıza doğrudan temas eden yerinden yönetim kuruluşlarımız tarafından da benimsenip uygulanması ve tüm Anadolu’da etik kültürün güçlenmesi açısından önemlidir. Bugün açılış programını gerçekleştirdiğimiz ‘Yerel Yönetimlerde Etik Farkındalık Projesi’nin de bu doğrultuda önemli bir adım olduğunu düşünüyorum. Seçimle iş başına gelen belediyelerimiz ve merkezi idareye bağlı olarak çalışan taşra teşkilatının tümünü kapsayan proje vesilesiyle yerel yönetimlerde etik ihlallerine neden olan mevzuat eksikliklerinin belirlenerek bu alanlara yönelik yeni mevzuat tekliflerinin geliştirilmesi ve ‘yerelde etik’ veri tabanının kurulması gibi somut çıktılar hedeflenmesi anlamlıdır. Proje, yerel yönetimlerin hizmet alanlarına ilişkin etik kodlarımızın kökleşmesine katkı sağlayacaktır. Bunların yanı sıra proje vesilesiyle mevcut denetim mekanizmalarının etkinliğinin gözden geçirilmesi mümkün olacaktır.”
Fuat Oktay, bugün birçok yerel yönetim kurumunda etik komisyonu kurulduğunu ve etik ilkeler sözleşmesi oluşturduğunu söyledi.
“HALKIMIZIN DEVLETİMİZE OLAN GÜVENİ DAHA DA PEKİŞECEK”
Etik denetim için oluşturulan tüm mekanizmaların kurulması kadar hakkıyla işlemesini sağlamanın da önemli olduğuna dikkati çeken Oktay, konuşmasını şöyle tamamladı:
“Bu çerçevede kamu çalışanlarına olduğu kadar vatandaşlarımıza da önemli görevler düşmektedir. Aynı zamanda sivil toplum kuruluşları, sendika ve meslek kuruluşlarının rolü de göz ardı edilemez. Bu projede yer alan tüm paydaşları, yerel yöneticilerimizle, görev yaptıkları yerlerde bir araya gelmelerini ve yerel yönetimlerde etik davranış ilkelerini Anadolu’nun tamamına yayarak etik davranış ilkelerini yaygınlaştırmak için daha çok çalışmaya davet ediyorum.
Projenin tüm paydaşları başta olmak üzere, sivil toplumu, kamu yönetimimizde etik ilkelerin güçlendirilmesi ve hedeflerin takip edilmesi için iş birliğine destek vermeye çağırıyorum. Evrensel etik ilkeler, kamuda sağlıklı bir şekilde işlediğinde ülkemizin demokratik niteliği yükselecek, hukukun üstünlüğü ve halkımızın devletimize olan güveni daha da pekişecektir. Kamu Görevlileri Etik Kurulu tarafından yürütülen proje kapsamında Türkiye’de yerel yönetimlerde etik kültürün gelişmesine ve daha kaliteli, şeffaf, vatandaş odaklı belediyecilik hizmetlerinin yaygınlaşmasına vesile olacağına inanıyorum. Proje, hukukun üstünlüğü, dürüstlük, adalet, güven, eşitlik, şeffaflık ve liyakat gibi evrensel ilkelerin yerel yönetimlerin işleyişinde de daha çok benimsenmesini sağlayacaktır.Türkiye’yi yeni hedeflere, etik ilkelerle, daha güçlü şekilde taşıyacağız.”