Türkiye’nin kurucu üyesi olduğu BM’nin kuruluş yıl dönümünün ülke, bölge ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını dileyen Erdoğan, bugün insanlığın iklim değişikliğinden etnik temizliklere, açlıktan yabancı düşmanlığına, salgın hastalıklardan terörizme kadar uzanan geniş bir yelpazede ciddi sınamalarla karşı karşıya bulunduğunu belirtti.
Erdoğan, küresel ölçekteki bu sorunların Afrika ve Asya’daki ekonomik imkanları kısıtlı devletler başta olmak üzere gelişmekte olan ülkeleri daha çok etkilediğine şahit olunduğunu ifade ederek insanlığın ortak geleceğini tehdit eden, küresel adalet arayışlarını sekteye uğratan bu sınamalarla hiçbir ülkenin tek başına mücadele etmesinin mümkün olmadığını vurguladı.
Ortak sorunların ancak müşterek çabalarla çözüme kavuşturulabileceğini kaydeden Erdoğan, şöyle devam etti:
“Bu anlamda, son yıllarda yaşanan aksaklıklara rağmen BM, insanlığın ortak meselelerine sürdürebilir çözümler üretebilecek en önemli platformdur. Bundan 73 yıl önce kurulan BM’nin, özellikle de örgütün küresel barış ve güvenliği sağlamakla mükellef organı olan Güvenlik Konseyinin reform ihtiyacı, artık ertelenemez bir hal almıştır. Daha önce Ruanda, Bosna Hersek, Kosova’da yaşanan acılar ile komşumuz Suriye’de 8 yıldır devam katliamlar, Güvenlik Konseyinin sorumluluklarını yerine getiremediğinin en somut göstergesidir.”
Erdoğan, Türkiye’nin 3,5 milyonu Suriyeli olmak üzere çatışmalardan kaçan 4 milyon mülteciye ev sahipliği yaptığını ve BM kurumlarında yaşanan tıkanıklıkların sıkıntısını en ağır şekilde hisseden ülkelerin başında geldiğini ifade ederek şu değerlendirmelerde bulundu:
“(Dünya 5’ten büyüktür) diye bayraklaştırılan mücadelenin gerisinde Güvenlik Konseyinin daha kapsayıcı, adil, demokratik ve şeffaf bir yapıya kavuşturulması arzusu vardır.
Türkiye, BM çatısı altında yürütülen arabuluculuk, barışı koruma operasyonları, terörle mücadele, insani ve kalkınma yardımları, göç ve mülteciler ile Medeniyetler İttifakı gibi birçok faaliyette öncü rol almaktadır. Ülkemiz ayrıca İstanbul’un bir BM merkezi olması yolunda da adımlar atmakta ve birçok BM ajansının bölgesel ofisinin İstanbul’a taşınması çalışmalarını sürdürmektedir. Bu düşüncelerle, Birleşmiş Milletler örgütünün çalışmalarının dünyamıza barış, refah ve huzurun getirilmesine vesile olmasını diliyor, 24 Ekim Birleşmiş Milletler Günü’nü en samimi duygularımla tebrik ediyorum.”